| Bizi görmediklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انهم لا يستطيعون رؤيتنا. |
| Beni yelken kulübünden attıklarına inanamıyorum | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انهم طردوني من نادي اصحاب اليخوت |
| Beni dışarı attıklarına inanamıyorum. Tam bir serseri gibi davranmış olmalıyım. | Open Subtitles | لا اصدق انهم طردوني خارجا ربما كنت وغدا معهم |
| insanların bunları satın almasına izin verdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع ان اصدق انهم يتركون الناس يشترون هذا. |
| Yedinci sütlü çaydan sonra seni durdurmadıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انهم لم يذبجوك بعد تناولك الايس كريم السابع |
| Evet, oylamada onu elediklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | اعرف هذا , لا استطيع ان اصدق انهم اخرجوة |
| Bir mektup için 50 dolar aldıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انهم أخذوا منا خمسين دولار للحرف |
| Dergilerimizden birini, bu şekilde eleştirdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انهم انتقدو مجلتنا بهذه الطريقة |
| Bu kadar hızlı birini bulduklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | انني بالكاد اصدق انهم عثرو على فتاة بـ هذه السرعة |
| Boku Dwayne Andreas'ın üzerine attıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انهم قاموا بذلك على دواين اندرياس |
| Babamın masalarına 30 dolar saydıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انهم تقييم مكتب أبي لفي 30 باكز. ننظر الى الامر. |
| Beni şef asistanı yapacak kadar sevdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انهم يحبونني كفاية ليجعلوني رئيسة المقيميين كرهوني لفترة طويلة |
| Gerçek kurşunlarla atış yapmana izin vermelerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انهم يسمحون لك تطلقين بالطلقات الحيه. |
| Vücudunun parçalara ayrıldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان عملها قد انتها انا لا يمكنني ان اصدق انهم وجدو جسدها مقطع الى قطع |
| İkimizi de filmden tamamen çıkardıklarına inanamıyorum ya. | Open Subtitles | لا اصدق انهم حذفوا مشاهد كلانا تماما من الفيلم |
| Bunu yaptıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اصدق انهم فعلوا هذا |
| Hastaları burada tuttuklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق انهم يحتجزون المرضى هنا |
| Bizim yerimize kısa çocuğu seçtiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | - لا استطيع ان اصدق انهم اختارو ذالك الشاب القصير بدلا منا |
| Sana bunu yaptıklarına inanamıyorum! | Open Subtitles | لا استطيع أن اصدق انهم فعلو لك ذلك |
| Hala burada olmadıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اكاد اصدق انهم ليسوا هنا للزفاف |