"اظن انهُ" - Translation from Arabic to Turkish

• Sanırım

Sanırım sana yanlışlıkla beynimle zarar verdim mi diye bakmaya gelmiş.
اظن انهُ هنا لرؤية إذا كنتُ قد اذيتكِ بعقلي عن قصدٍ

Sanırım eve gitme vaktimiz geldi.
اظن انهُ علينا ان نعود إلى المنزل جميعنا الآن

Geç oldu. Ama Sanırım son bir tur daha yapacak gücüm var.
تأخر الوقت ، لكن اظن انهُ لديَ جولةٌ اخرى لأقومَ بها

Sanırım ikimizin de yararına olacak bir şeyler ayarlayabiliriz. Sana büyükanneme güvenebileceğini söyledim.
اظن انهُ يمكننا ان نرتب شيئاً سيفيد كلانا اخبرتكِ انهُ يمكنكِ ان تثقي بجدتي

Bodrumun tavanına kazınmış o sembol Sanırım onu babam yapmış.
ذلكَ الرمز المحفور في سقف السرداب اظن انهُ من قبل والدي

Eğer ölülerle konuşmak istiyorsan Sanırım ihtiyacın olan şey bende var.
تريدينَ التحدثَ إلى الموتى اظن انهُ لديّ الشئ المناسب لذلك

Sanırım düşündüğüm kadar kötü biri değilmiş. Erkekler konusunda benden bu kadar.
اظن انهُ ليسَ سيئاً كما ظننتُ إكتفيتُ من الرجال

Sanırım her nerede saklanıyorsa orada kalmalı.
اظن انهُ يفترض أن يبقى في مكانهِ حيثُ يختبئ

Sanırım o da senin gördüklerini görüyor ve benden bir şekilde sana yardım etmemi istiyor.
اظن انهُ يرى ماترى واظن انهُ يريدني أن اساعدكَ بطريقةٍ ما

Sanırım şaşırmamamız gerek.
اظن انهُ ليسَ علينا ان نكونَ متفاجئين

Sanırım hatırlamama yardım edebilirsin.
اظن انهُ يمكنكِ أن تساعديني في التذكر

Sanırım bana bir şey söylemeye çalışıyordu.
اظن انهُ كانَ يحاول ان يخبرني شيئاً

Sanırım gerçek sorunlarımızdan bahsetmeden sadece konuşabileceğimiz ortak bir şeyimiz oldu.
لكن... اظن انهُ اعطانا شئ لنتحدثَ عنهُ لم يكن علينا أن ندونَ مشاكلنا الحقيقية

Sanırım pencereyi açıp, uydu antenini bir kontrol etmeliyiz.
اظن انهُ سيتوجب علينا أن نفتحَ النافذة

Ne olduğunu söylesem bana hayatta inanmazsın Sanırım.
اظن انهُ إذا اخبرتكَ لن تصدقني

Sanırım araştırmalarına erişim yetkim olmasını istedi.
اظن انهُ ارادني أن احصلَ على أبحاثهِ

Sanırım benim bir fikrim var.
اظن انهُ لربما لديّ

Sanırım çocuk ilacı olduğunu söyledi.
اظن انهُ قال انهُ دواء أطفال

Sanırım arkadaşım Arthur Teller benden seni ya da Logan denen şu elemanı bulmamı istedi.
(إسمع ،، صديقي (ارثر تيلر اظن انهُ ارادني أن اجدكِ (أو هذا الرجل (لوغان

Sanırım bunu halledebilirim.
اظن انهُ بأمكاني إصلاح هذا