| - Ben gidiyorum. - Ama ben emeklilik ya da tatilden falan bahsediyorsunuz sanmıştım. Siz nasıl bir gidişten bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | لكنني اعتقدتك تتكلم عن التقاعد او اجازة , اي نوع من الرحيل تتحدث عنه ؟ |
| Çok salak olduğum için benden hoşlandığını sanmıştım. | Open Subtitles | لقد اعتقدتك انك تعجبنى ؟ وهذا لاننى غبيه جدا |
| Çok az tanıdığın biri için fazla risk aldığını fark ettin sandım. | Open Subtitles | اعتقدتك ادركت أي مخاطرة تقوم بها لاجل رجل تعرف من هو مسبقا |
| RICOH'la alakalı seyler. Oh, bende senin kendi savunman üzerine çalıştığını sandım... | Open Subtitles | اعتقدتك تقوم ببعض الٔابحاث القانونية لتدافع عن نفسك |
| - Ben olası organize suç bağlantısına bakarak biraz daha heyecanlı olacağımızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدتك ستكون أكثر تحمساً نظراً لانك تبحث في الجرائم المحتملة المتصله بهذه القضية. |
| Yani bana trende kancayı attığında cana yakın, sempatik, onurlu, birinci sınıf bir serseri diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | تعلم، عندما اصطدتني أول مرة في ذلك القطار اعتقدتك ودي محبوب، تحترم الذات متسكع من الدرجة الأولى |
| Aslında Sandığım kadar ezik biri değilmişsin. | Open Subtitles | لم تكن غبيا وجبانا كما اعتقدتك انك ستكون |
| Bir zamanlar seni düşüncesiz bir aptal sanmıştım. Ama şimdi, hala hayatta olmanı cesur bir strateji uygulamana bağlıyorum. | Open Subtitles | اعتقدتك ذات مرة أحمق متهور، الآن أرى أن سبب عدم موتك هو خططك الجريئة |
| Bir zamanlar seni düşüncesiz bir aptal sanmıştım. Ama şimdi, hala hayatta olmanı cesur bir strateji uygulamana bağlıyorum. | Open Subtitles | اعتقدتك ذات مرة أحمق متهور، الآن أرى أن سبب عدم موتك هو خططك الجريئة |
| Size teslim etmemi istediğinizi sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدتك انه كنت تريدني احضارها اليك |
| Küçük silahlar sorun yaratmaz dediğini sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدتك قلت الأسلحة الصغيرة ليست مشكلة |
| Seni daha akıllı sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدتك أكثر عقلانية |
| Senin içeri girdiğini sandım... derim. Panikleyip sana silah çektim derim. | Open Subtitles | استطيع القول اننى اعتقدتك تقتحم منزلى و رفعت عليك المسدس |
| Sizi Afrika'da çalışanlardan sandım. | Open Subtitles | اعتقدتك عاملا عجوزا من أفريقيا |
| Oh, sandım ki- Ama bu korkunç giysiler! | Open Subtitles | أوه لقد اعتقدتك ما هذه الملابس البشعة |
| - Düştün sandım. - Burdayım. | Open Subtitles | اعتقدتك سقطت انا هنا |
| Onu, 17,000'de bitirdiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدتك فعلا أنك قد نلت منها عند السبعة عشر ألف |
| Bekleyemeyeceğini düşünmüştüm Ailenin güvenliğini riske etmeyeceğini. | Open Subtitles | اعتقدتك لن تريد الانتظار بالمخاطرة بأمان عائلتك |
| Senin ve herkesin savaşın gerekliliğini anlayacağınızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدتك انت من بين جميع الناس، ستتفهم ضرورة الحرب |
| Sandığım gibi yılan olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبريني أنك لست الثعبان الذي اعتقدتك عليه |
| Ayrıca seni Jen Sandığım için hâlâ kötü hissediyorum. | Open Subtitles | و اشعر شعور سيء لاني اعتقدتك جين |