| Onu bir kaç yıl önce tutukladım. İki kez. İçkili araç kullanmadan. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لقد اعتقلته منذ بعضة أعوام مرّتين ، بسبب القيادة تحت تأثير الخمر |
| Dedikleri adam benim İtalya'da önceden tutukladığım birisi | Open Subtitles | الرجل الذي قالوا أنه مُطلِق النار هو شخص كنت قد اعتقلته في إيطاليا. |
| Bir yıl öncesinde ağır suçtan tutuklamıştım onu ama anlaşma yaptı ve çıktı içerden. | Open Subtitles | اعتقلته السنة الماضية بجريمة من الدرجة الاولى لكن عقد صفقة مع الشرطة وخرج |
| Kabile polisi tutukladı. | Open Subtitles | . اعتقلته شرطة القبيلة |
| Polis yine onu tutuklamış. | Open Subtitles | اعتقلته الشرطة مجدداً ويقولون أنه مصدر إزعاج |
| 20 yıl önce uyuşturucu taşırken yakaladığım bir herif var. | Open Subtitles | هنالك رجل اعتقلته قبل 20 عام، يهرّب المخدّرات عبر الخليج |
| Ama cebinde bir yüzük buldunuz diye onu tutukladınız. | Open Subtitles | ولكنه اعتقلته لأنك عثرتَ على خاتم في محفظته |
| Öyle görünüyor ki şimdiye kadar tutukladığın tek kişi benim. | Open Subtitles | يبدو أن الشخص الوحيد الذي اعتقلته في حياتك هو أنـا |
| Tutukladığınız adam orada bile değildi. | Open Subtitles | وذلك الرجل الذي اعتقلته لم يكن موجود هناك حتى |
| - Şüpheli tarifine uyduğu için onu tutukladım ama bilmiyordum. | Open Subtitles | -ولقد طابق الوصف -لقد اعتقلته ، ولكني لم أكن أعلم |
| Cinayet şüphesiyle tutukladım. Tutuklanmaya da direndi. | Open Subtitles | أنا اعتقلته للاشتباه بالقتل وقد قاوم الاعتقال |
| Evet ama kontrol altına alıp az önce tutukladım. | Open Subtitles | نعم ، اعتقلته و هو تحت السيطرة. |
| Merak ediyordum da, bu tutukladığım adam... | Open Subtitles | لذا كُنت أتسائل عنِ الرجل الذي اعتقلته |
| tutukladığım bir suçlu sadece. | Open Subtitles | إنه أحد الخانقين قد ... اعتقلته |
| Onu geçen yıl tutuklamıştım ve bir silahı vardı. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا الشاب، حسناً؟ لقد اعتقلته السنة الماضية و قد كان بحوزته مسدس |
| Geçtiğimiz aylarda onu birkaç kez tutuklamıştım. | Open Subtitles | اعتقلته مرتين خلال الشهور الماضية |
| Onu iki kere tutuklamıştım. | Open Subtitles | هل تعرفينه ؟ لقد اعتقلته مرتين |
| NYPD, onu Lapointe cinayetinden dolayı tutukladı. | Open Subtitles | (مديرية شرطة نيويورك) اعتقلته بتهمة قتل (لابوينت) |
| Sacramento Bürosu cinayetten bir gece önce onu tutuklamış ve ertesi günün sabahına, Banner'in öldüğü saate kadar onu salmamışlar. | Open Subtitles | اعتقلته شرطة (ساكرامنتو) في الليلة التي سبقت جريمة القتل ولمْ يُخرجوه حتى ظُهر اليوم التالي، بعد ساعات من وفاة (بانير). |
| Bugün yakaladığım herifi gördünüz mü? Uyuşturucu satıcısını? | Open Subtitles | مرحباً ، ارأيتم الرجل الذي اعتقلته اليوم ؟ |
| Siz onu Ashtown da tutukladınız, bu Heights'e yakın. | Open Subtitles | أنت اعتقلته في ( أش تاون ) وهي مجاورة ل( هايت ) |
| Senin cinayetten tutukladığın birini mi kurtarmaya çalışıyoruz? | Open Subtitles | نحن نحاول أن ننقذ شخصاً اعتقلته أنت بتهمة جريمة قتل؟ |
| Tutukladığınız adam orada bile değildi. | Open Subtitles | وذلك الرجل الذي اعتقلته لم يكن موجود هناك حتى |