"اعتنى" - Translation from Arabic to Turkish

• iyi bak
• dikkat et
• ilgilendi
• ilgilen
• göz kulak
• baktı
• iyi bakın
• ilgilenen
• bakmam
• ilgilenirim
• kolladı
• ilgilenmem
• sana emanet

Onunla gitmene seviniyorum. Benim için ona iyi bak.
إننى سعيد أنك سوف تذهبين معه اعتنى به من أجلى

- Döneceğim. Kendine iyi bak, tamam mı? - Tamam, sen de iyi bak.
سوف أفعل , حسنا اعتنى بنفسك حسنا , اعتنى بنفسك أنت أيضا

- Kendine dikkat et. - Çamur sana da bulaşmasın.
اعتنى بنفسك ايها الطفل الماء يخرج متقلب فى طريقك

Annen ölmeden önce, sen iki sene yemişken onunla kim ilgilendi sanıyorsun?
من تظنه اعتنى بأمك عندما ماتت بينما أنت في السجن لمدة سنتين؟

Iris, Capra'yla ilgilen, ona neler olduğunu anlat. Tamam mı Capra?
أيرس اعتنى بكابرا وأفهميه الوضع الذى نحن فيه

Buraya, evimize geri gelebileceğimizi ve onlara göz kulak olabileceğimi umuyordum.
كنت اتمنى ان نعود الى المنزل هنا وان اعتنى بهما

Ve harika giden sunumum sırasında o benim oğluma çok iyi baktı!
ولقد اعتنى بطفلى عندما كنت كنت فى العمل والذى سار على خير ما يرام

Bunu söylemek biraz utanç verici ama lütfen Man Ok unniye iyi bak.
اعرف من المخجل قولى هذا و لكن رجاء اعتنى بمان اوك اونى

Ona iyi bak bebek. Benim özel konuğum.
اعتنى به جيدآ يا حبيبتى انه ضيفى الخاص

Kendine çok iyi bak, Brownie. Ona da.
اعتنى بنفسك يا براونى وبه أيضا

Bana aynı kibarlığı göstermek için kendine iyi bak.
لذا اعتنى بنفسك الان و تمن لى نفس الشئ

Kendine iyi bak ki bu bir daha hiç olmasın.
اعتنى بنفسكِ حتى لا يحدث هذا مجدداً

Endişelenme. Bunu bölümden başka kimse bilmeyecek.Kendine dikkat et evlat.
ولا تقلق، لا أحد من خارج الدائرة سيسمع عن ذلك اعتنى بنفسك، حسناً؟

Biletleri al.Bacağına dikkat et.
ها هى التذاكر,اعتنى بنفسك جيداً

Babam her gün, iki buçuk sene boyunca ölmeden önce annemle ilgilendi.
لقد اعتنى بأمّي يوماً بعد يوم طوال عامين ونصف قبل أن تموت

Büyürken bana göz kulak olan bir tek kişi vardı o da Keith Scott.
طوال فترة حياتي كان هنالك شخص واحد اعتنى بي، كيث سكوت

Babam Vietnam'da öldürülünce bana ve aileme baktı.
لقد اعتنى بي و بعائلتي عندما قُتلَ أبي في فييتنام

Kendinize iyi bakın. Hoşça kalın. Çok teşekkürler.
اعتنى بنفسك, مع السلامة شكراً جداً

Geçen sene çok zor geçti ve benimle ilgilenen bir tek o vardı.
السنة المنصرمة كانت جحيم وكان الوحيد الذي اعتنى بي

Bir evde çalışıyorum. bakmam gereken yaşlı bir adam var.
اتيت لهذا المنزل للعمل يجب على ان اعتنى برجل مسن

- Ben onunla ilgilenirim. - Buna eminim.
انا اعتنى بليونيل انا متأكدة من هذا

Ben yapmadım. Galiba birisi arkamı kolladı.
لم افعل اعتقد ان احدهم اعتنى بامرى

Teşekkürler Hal, ama ilgilenmem gereken önemli bir mesele var.
شكراً لك يا "هال" و لكن هناك شىء يجب ان اعتنى به اولاً

ayrintilari sana daha sonra anlatirim. Ha Seon sana emanet! özür dilerim, Kwang Hee!
سأخبرك التفاصيل لاحقا اعتنى بهاسون