| J.J.'in geldiğini gördüğüm an "J.J. Watt, en iyi arkadaşım ol." gibiydim. | Open Subtitles | حالما رأيت جي جي قادما قلت جي جي وات كن اعز اصدقائي |
| Bunu neden yapıyorsun? O benim en iyi arkadaşım! | Open Subtitles | أيتها الفتاة، لما فعلتَ ذلك أنه اعز اصدقائي |
| Asla. Ama eğer iyi iş yaparsan, o zaman en iyi arkadaşım olabilirsin. | Open Subtitles | لكن اذا قمتي بعمل جيد ستكوني اعز اصدقائي |
| Bir senedir kimseyle sevişmedin ve bulduğun ilk adam en yakın arkadaşım. | Open Subtitles | انت لم تمارسي الجنس لمدة سنة واول شخص تختاريه لكي تفعلي معه ذلك هو اعز اصدقائي |
| Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın ve mutlu olmanı istedim. | Open Subtitles | لانكِ اعز اصدقائي واردتُ ان تكوني سعيدة |
| Doğrusunu söylemem gerekirse her şeyi en iyi dostum için yapıyorum. | Open Subtitles | ولكي اخبرك بالحقيقة انا افعل مافعلت من اجل اعز اصدقائي |
| Sen benim en iyi dostumsun. Yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انتي اعز اصدقائي انا فقط حاولت المساعدة |
| Çünkü ben onu seviyordum ve o benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | لانني احبها وانها كانت اعز اصدقائي |
| Bakın, o videoda şu an benim için çok önemli olan en iyi arkadaşım tarafından, hayvanlar gibi becerilme görüntülerim var. | Open Subtitles | اسمعي , ذلك الفيديو الذي يضاجعني فيه اعز اصدقائي له معنى كبير بالنسبة لي لمن بعته ؟ |
| Kate Wales benim en iyi arkadaşım ve ikimiz de onun hastasıyız ve bunu yapmamızı istemiyor. | Open Subtitles | كايت والس اعز اصدقائي و كلانا مرضاها و هي لا تريدنا ان نفعل هذا |
| en iyi arkadaşım, bizim evden iki blok ötede oturan Timmy Burns'tü. | Open Subtitles | "تيمي بيرنس" كان اعز اصدقائي كان يسكن بعيدا عني بمربعين |
| en iyi arkadaşım mı konuşuyor şu anda? | Open Subtitles | هذا اعز اصدقائي يتحدث الي اليس كذلك؟ |
| Marshall benim en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | مارشال اعز اصدقائي |
| O benim en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | لقيت اعز اصدقائي |
| en iyi arkadaşım Candace. | Open Subtitles | انها كاندس, اعز اصدقائي |
| - en iyi arkadaşım hapiste. | Open Subtitles | . - اعز اصدقائي بالسجن |
| en yakın arkadaşım suni solunum cihazına bağlı halbuki küllerini Big Sur'a serpiyor olmalıydık. | Open Subtitles | اعز اصدقائي علي الاجهزه في المستشفي بينما يجب ان ننشر رماده في الانحاء |
| en yakın arkadaşım sensin çünkü tüm arkadaşlarım | Open Subtitles | انت اعز اصدقائي,لانه كل اصدقائي يكرهونني.. |
| Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın tamam mı? | Open Subtitles | لانك اعز اصدقائي, مفهوم؟ |
| Dennis. Sen benim en iyi arkadaşımsın. | Open Subtitles | انت اعز اصدقائي. |
| O benim en iyi dostum. Bana her şeyi söyler. | Open Subtitles | انها اعز اصدقائي ، وتقول لي كل شئ |
| Leslie, sen de benim en iyi dostumsun. | Open Subtitles | ليزلي , انت اعز اصدقائي ايضا |
| Tanrım, hayır! Babam en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كلا, يا الهي,ان ابي كان اعز اصدقائي |