| Ta kendisi. Doğduğumuzda ikimize de yüklü miktarda para vermiş. | Open Subtitles | هذه هي التي اتحدث عنها هي اعطتنا ذلك الشيك |
| Şey, doğa bize değişik parçalar vermiş. | Open Subtitles | حسناً .. الطبيعة اعطتنا الأختلاف |
| Çok sağlam bir parti vermişiz ve şimdi... Bir kadın bize iç çamaşırını mı vermiş? | Open Subtitles | أجل, يجب أن نكون قد أحتفلنا بشكل كبير, والآن ... إمراة اعطتنا ملابسها الداخلية؟ |
| Belki bu yılbaşı bizim için farklı şeyler getirir. | Open Subtitles | يبدو أن رأس السنة اعطتنا هدية لاتُرد |
| Belki bu yılbaşı bizim için farklı şeyler getirir. | Open Subtitles | يبدو أن رأس السنة اعطتنا هدية لاتُرد |
| Aşağılık Bishop'u bize elleriyle teslim ettiler! | Open Subtitles | اعطتنا الحثالة بيشوب |
| Aşağılık Bishop'u bize elleriyle teslim ettiler! | Open Subtitles | اعطتنا الحثالة بيشوب |
| Bir kadın bize iç çamaşırını mı vermiş? | Open Subtitles | . إمرأه اعطتنا ملابسها الداخلية؟ |
| - Küçük bir sersem bize yanlış kişinin adresini vermiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وانها اعطتنا اسم مزيف |