| Uzaya böyle bakıp durursanız, kör olabilirsiniz. | Open Subtitles | عندما تحدق إلى الفضاء مثل ذلك فقد تصبح اعمي |
| Küçük adam 21 yaşına gelince aşk onun Gözünü kör eder | Open Subtitles | عندما يصبح فتي صغير في الحاديه و العشرين من عمره اعمي بسبب الحب فهذا هو السلوك الذي سيتبعه |
| Oh, Tanrım, burada bi kör. | Open Subtitles | يا له من موقف ان تكون اعمي في هذا المكان |
| Bir yarasa kadar kör, bir yumurta kadar topal. | Open Subtitles | فهو اعمي كالخفاش واقدامة مثل البيضة المشوية |
| Çirkin şişko kızlara pantolon indirmeyi keseceğim ve tiyatro çocuklarıyla dart oynamayı bırakacağım. İğrenç müziğimle o kör çocuğa serenat yapmayı keseceğim! | Open Subtitles | ابني مصاص الدماء المخنث المكسيكي الغبي سوف اتوقف عن عزف فتى اعمي بمؤخرتي |
| Duyduğum tek açıklama da yaşlı, kör bir adamın bölük pörçük lafları. | Open Subtitles | و التفسير الوحيد لهذا كان من عجوز اعمي |
| kör olabilirim, ama bazı şeyleri hala görebiliyorum. | Open Subtitles | انا اعمي و لكن هناك اشياء مازال اراها |
| kör bir mucit tarafından icat edilmiş ve tarif ettiği adam da sağırmış. | Open Subtitles | لقد تم اختراعة من قبل مخترع اعمي , والذي وصفه له كان اصم . |
| O senin gözünü kör etmiş, seni öldürmüş ve seni bir ibne yapmış dostum. | Open Subtitles | انها تدرك انك اعمي وميت وشاذ يا صديقي |
| Nasıl bu kadar kör olabildim? | Open Subtitles | كَيْفَ أَكُونُ اعمي كدة؟ |
| Ben o yaşlı adam gibi kör değilim. | Open Subtitles | لست اعمي مثل هذا الرجل |
| Roslin geçmişte kaldı, geleceğimiz Zarek. Bir kör bile bunu anlayabilir. | Open Subtitles | (روزلين) الماضي و(توم) هو المستقبل اي اعمي يمكنه رؤية ذلك! |
| - Elbette, kör değilim. | Open Subtitles | بالطبع, أنا لست اعمي |
| İhanete uğradı ve kör oldu Şimşon Filistliler ile savaşı kaybetti.. | Open Subtitles | تم خيانته و اصبح اعمي معركة (شمشون) مع الفلسطينيين انتهت |
| - Söyle ona, Dave! - Ben kör bir adamım. | Open Subtitles | "قولها يا "دايف - انا اعمي - |
| kör olmalısın? | Open Subtitles | اعتقد انك اعمي |