| Nicholas'ın eskiden yazdığı "Inchcombe Anestezisi" kitabını tekrar okumaya başladım. | Open Subtitles | كنت اعيد قراءة إنكوم ايقورايز، واحده من أوائل كتب نيكولاس. |
| En iyi iki tercihimle tekrar görüşme yaptım, sanırım bir karar verdim. | Open Subtitles | رائع أنا اعيد مقابلات اثنين لــ اختياراتي العليا وأعتقد اني اتخذت القرار |
| Yaralanmalar için herhangi bir örnek var mı diye kurşun yaralarını tekrar inceliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اعيد تفحص آثار الطلقات لأرى اذا كان هناك اي نمط للاصابات |
| Ve peyzaji yeniden nasil tasavvur edebilirim diye dusunmeye basladim. | TED | ولذلك بدأت أفكر ، كيف اعيد النظر في المناظر الطبيعية؟ |
| Teknik olarak o savaş suçlusu değil, dava yeniden açıldı. | Open Subtitles | فنيا هو ليس مجرم حرب حيث ان التحقيق اعيد فتحه |
| Kaşmir atın için aldığım at desenli kaşmir battaniyeyi iade mi etmeliyim? | Open Subtitles | هل علي ان اعيد بطانية الكشمير للحصان التي احضرتها لحصانك من الكشمير؟ |
| Eğer tekrar yapabilirsem, | Open Subtitles | انا اعرف انه لو كان بأمكانى ان اعيد الكره |
| Çıkmazdayım. tekrar eski yaşantıma dönemem. | Open Subtitles | انا عالق، لا اعرف كيف اعيد ادراجي كما كنت قديما |
| Bununla ilgili başka bir şey denememi ya da tekrar yapmamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريدني ان اجرب شيئا مختلفا في ادائي او اعيد التمثيل ؟ |
| tekrar kuracağım. Dükkanı yapıp burada kalacağım. | Open Subtitles | سوف اعيد بناءه سوف اصلح المتجر ، وسوف ابقى هنا |
| Ben, Riley. Ateşi kesin. tekrar ediyorum, ateşi kesin. | Open Subtitles | هنا رايلي , ارقفوا النار اعيد, اوقفوا اطلاق النار |
| Jessi'yle tekrar bağlantı kurmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنه من الضروري أن اعيد علاقتي مع جيسي |
| İşe yaramasa soruşturmayı tekrar başlatabilirdim ama yaradı. | Open Subtitles | لو لم ينجح الأمر كان يمكن ان اعيد بدء التحقيق |
| Sadece VHF'i menzil içine yeniden konfigüre etmem gerek. Ben yaparım. | Open Subtitles | يجب أن اعيد تشكيل ناتج التردد العالي إلى نطاق متعدد الأطوار |
| Dawes otel paketindeki herkesi öğleden önce yeniden kaydettirmem gerek. | Open Subtitles | علي ان اعيد الجدولة لكامل حجوزات فندق دراوز قبل الظهر |
| peyzaji yeniden dusunmeye karar verdim bizim donusturdugumuz (farklilastirdigimiz) peyzaj olarak. | TED | فقررت ان اعيد النظر في تلك المناظر على أنها المناظر التي قمنا بتحويلها. |
| Teklifini yeniden değerlendirebilir miyim, Everett. | Open Subtitles | اتساءل لو اننى اعيد النظر فى دعوتك ، ايفرت |
| Bu iki halk bir kez daha eski yapılarını yeniden keşfediyor ve ne zamandır unutulmuş benzerlikleri ve karşılıklı ilişkileri ön plana çıkarıyorlar. | Open Subtitles | مرة اخرى هؤلاء الناس اعيد اكتشافهم مرة اخرى مزاياهم القديمة مزاياهم الجسدية فيها من التشابه الكثير |
| Aman Tanrım, iade etmem gereken bir sürü şey var. | Open Subtitles | اوه يا الهي يجب عليا ان اعيد الكثير من الاشياء |
| Böylece elbise ve botları da iade edebilirim. Elbette ama... | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكنني أن اعيد الملابس والحذاء |
| Sen çocukları eve götür. Ben şu fıçıyı iade etmeye gidiyorum. | Open Subtitles | اقلي أنتِ الأطفال للمنزل عليّ أن اعيد هذا البرميل |
| Derek, ben de sana güçlü bir aşk besliyorum... ama bu vaat topu ve zincirini geri vermek zorundayım. | Open Subtitles | ديريك, انا ايضا احبك كثيرا. لكن يجب علي ان اعيد هذه السلسلة و الكرة. |
| Fakat sana söz veriyorum, bütün paranı geri alacaksın. | Open Subtitles | لكن انا اقسم لك اني سوف اعيد لك كل النقود |
| Tekrarlıyorum, düşmana darbe 30 saniye sonra. | Open Subtitles | اعيد, سيصدم الصاروخ بالهدف في 30 ثانيه |