| Eşyalarımı geri istiyorum. Eşyalarımı evimden aldın, onları geri istiyorum. | Open Subtitles | اريد ارجاع اغراضي، انت اخذت اغراضي من منزلنا، واريد استرجاعها |
| Sokayım. Eşyalarımı toplasam iyi olur o zaman. Bu kadar mı? | Open Subtitles | اللعنه، من الافضل ان اوضب اغراضي إذا هل هذا كل شئ؟ |
| Eşyalarımı getirmesi için, yeni oyuncağını göndermen hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لأ اقـدر بـ انك ترسليـن فـتـاك الدميـه لـ توصيـل اغراضي |
| Ahbap, Eşyalarım nerede? Eşek şakaları hakkında ne demiştik? | Open Subtitles | يارجل، اغراضي مالذي ناقشناه بشأن المقالب ؟ |
| Bütün eşyalarıma işediler. Sanırım eğlenceli olacağını düşündüler. | Open Subtitles | كانوا يتبولوا على جميع اغراضي كانوا يعتقدوا ان ذلك امر مضحك |
| Hayır, aslında eski eşyalarımdan hiçbirini istemiyorum. | Open Subtitles | لا في الواقع لا اريد اي من اغراضي القديمة |
| Bak, Eşyalarımı almalıyım. Bir tek mahkemeye çıktığım takım var. | Open Subtitles | إسمع, علي أخذ اغراضي كل ما أحتاجه هو بدلة ذهبت بها إلى المحكمة |
| Hey, Jerry. Dinle, arabamdan Eşyalarımı taşımama yardım etmen gerek. | Open Subtitles | جيري, اسمع, اريد منك ان تساعدني على جلب اغراضي من السيارة |
| Eşyalarımı Theresa'lardan alıcam ve sonra yine evsizim. | Open Subtitles | ساخذ اغراضي من عند تيريسا ثم ساعود مشرد مجددا |
| Bir dakika önce maçı izliyordum sonra bir baktım Eşyalarımı topluyorum ve arabamla olabildiğince uzak olabildiğince hızlı gitmeye başlıyorum. | Open Subtitles | اعني بدقيقة واحده كنت اجلس على الاريكه واشاهد المباراه والشئ التالي الذي اعلمه, ارمي اغراضي بحقيبه 432 00: |
| Bana yine gözlerin açık kestirdiğini söyleme sakın. Hey, nakliyeciler Eşyalarımı Cumartesi getirecekler, tamam mı? - Bunu yapıyorum cidden. | Open Subtitles | سوف احضر اغراضي هذا السبت انني افعل ذلك, هذا غريب |
| Belki de hazır buradayken geri kalan Eşyalarımı almalıyım. | Open Subtitles | ربما ينبغي لي أن اخذ بقية اغراضي بينما أنا هنا |
| Ne yapsaydım, bütün Eşyalarımı toplayıp seninle mi gelseydim? | Open Subtitles | ماذا كان من المفترض لي ان افعله احزم كل اغراضي واذهب معك؟ |
| Arabama gidip Eşyalarımı alıp içeride taşıyacağım. | Open Subtitles | سأذهب الى سيارتي لانقل اغراضي الى الداخل |
| Eşyalarımı getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لإحضارك اغراضي.. لم يكن عليك فعل هذا |
| Özür dilerim ama benim de Eşyalarım burada. | Open Subtitles | اعذريني, ولكن اغراضي توجد هنا ايضاً |
| Ama, bak, sadece açık olabilmemiz için, bu demek oluyor ki benim Eşyalarım senin odanın her yerinde, bu demek oluyor ki protein barlarım her yerde, | Open Subtitles | - نعم لكن , فقط لنكون واضحين هذا يعني أن اغراضي ستملأ أرضية غرفة نومك |
| Eski Eşyalarım zamanla toparladığım şeylerdi. | Open Subtitles | اغراضي جمعتها عبر الزمن وتكدست |
| Ayrılmam gerektiğinde, sen burada kal, eşyalarıma göz kulak ol, sert gözük. | Open Subtitles | أذا اضطررت الى المغادرةيمكنك البقاء هنا ومراقبة اغراضي والقيام ببعض العمل |
| Sana kaç kere eşyalarıma dokunmamanı söyleyeceğim? | Open Subtitles | كم مرة يجب ان اخبرك ان لا تلمسي اغراضي ؟ |
| Bütün eşyalarımdan kurtulmaktan çok hoşlandığın için... ..belki de bu küçük bayanı, ağaç öğütücü makineye atmalıyız. | Open Subtitles | بما انك استمتعتي بالتخلص من كل اغراضي ربما ينبغي بنا رمي هذه السيده الصغيره في منشره الخشب |
| Eşyalarımın sahibi sen değilsin. Eşyalarının sahibi ben değilim." | Open Subtitles | فأنت لا تملكين اغراضي " "ولا أملك اغراضك |
| Mallarıma sızmak mümkün değildir. | Open Subtitles | اغراضي غير قابله للاختراق , لذلك |