"افساد" - Translation from Arabic to Turkish

• mahvetmek
• berbat
• mahvetmeye
• mahvettiğim
• bozmak
• mahvetmeyi
• mahvetmekten

Eğleniyor gibi yapıyorsun; bunu mahvetmek istemem.
انت تتظاهر بقضاء وقت جيد ولا اريد افساد هذا

Sana söylemedim çünkü seni kızdırmak ve yıldönümümüzü mahvetmek istemedim.
لم اخبرك لأنك ستغضب ولااريد افساد ذكرانا

İşleri, senin ve o çocuk için berbat etmek istemiyorum.
انا ? اريد افساد الامور , انتي تعلمي, انتي والفتى

Ama hemen seninle yatarak herşeyi berbat etmek istemiyorum.
ولكني لا أريد افساد الأمور بالاستعجال في معاشرتك.

Neden herkesin bu anımı mahvetmeye çalıştığını bilmiyorum.
انا لا اعلم لماذا يحاول الجميع افساد هذا اللحظة لى

Randevunu mahvettiğim için kendimi kötü hissettim, ...bunu telefi etmek istedim.
شعرتُ بالسّوء حيال افساد موعدكِ لذا أردتُ أن أعوّضكَ إيّاه.

Eğlencenizi bozmak gibi olmasın ama randevunuza geciktiğinizi hatırlatmak istedim, efendim.
سيدى , لا اريد افساد متعتك أيمكننى ان اذكرك انك ستتأخر على موعدك ؟

Eskiden uykusunda onu izleyip, her şeyi mahvetmeyi bırakmasını dilerdim.
اعتدت ان اراقبها نائمة واصلي لاستمد القوة لاتوقف عن افساد الاشياء يا امي

Pekala, güzel, hayatını mahvetmekten vazgeçemiyorsun-
. . أنت لا تستطيع أن تتوقف عن افساد حياتك

Teşekkürler, Cindy. Senin de hayatını mahvetmek istemiyorum ama.
شكرا يا سيندى ولكنى لا اريد افساد حياتك ايضا

Eğer hayatımın tekrar düzelmesini istiyorsam, listemden birşeyler silmeye başlamam lazım. Eğer sanat kariyerimi mahvetmek konusunda birşey yapmak istiyorsan, yeni kariyerimi genişletmeme yardım edebilirsin.
عليّ البدء بشطب المهام عن قائمتي اذا أردت تحسين حياتي ثانية حسناً، أتريد التعويض عن افساد مهنتي الفنيّة؟

Bak, kendi hayatını mahvetmek istiyorsan devam et ama beni de yanında götürme.
انظر .. ان كنت تريد افساد حياتك .. فانت حر

Bu anı mahvetmek istemem ama, sanırım göğüslerinin arasına bir şey -
لا أريد افساد اللحظة .. لكن لديك شيء عالق بين

Genç bir kadının özgürlük şansını mahvetmek ne kadar önemli?
لكن هذا مهم اي اهمية في افساد فرصة فتاة شابة في الحرية ؟

Mutlu olduğumu bildiği için geri döndü ve her şeyi berbat etmek istiyor.
لقد عاد لانه يعلم بأنني سعيد ويريد افساد كل شيء

Planlarını berbat etmekten nefret ediyorum,_BAR_ama o test negatif çıkacak.
سامحنى على افساد مخططاتك لكن التحليل سيكون سلبى

berbat etmeye başlarsan ensene yumruk atarım.
اذا بدأت فى افساد الامر سوف ألكمك فى رقبتك

Dünyada bu ahit parçalarından çok az sayıda kaldı, eğer bunu da sen berbat edersen yazık olur.
, هناك القليل المتبقي من هذا في العالم سيكون من المؤسف افساد هذه

Bölge ekonomisini mahvetmeye falan mı uğraşıyorlar?
هل يحاولون افساد اقتصاد المنطقة أم ماذا؟

Düğün günümü mahvetmeye devam ettiğinize inanamıyorum.
لا أصدق أنكم تواصلون افساد يوم زفافي

Tatil gününü mahvettiğim için üzgünüm.
شكرا يا سيدتى, واسف على افساد يوم راحتك

Teşekkürler. Pazar gününü mahvettiğim için özür dilerim.
شكراً لك انا آسف على افساد يومك

Tabii, babanın, Eleanor ile olan yeni iş ortaklığı ... onuruna olan kutlamayı bozmak istemiyorsan.
الا اذا كنت تريد افساد الأحتفال ومابناه والدك مع "إلينور"

Bir defa daha akşam yemeğimi mahvetmeyi başardın.
-مرة ثانية نجحت فى افساد عشائى ياديماريتوس

Marco Forlan, uyuşturucu bulundurmaktan ve ayrıca neredeyse takım elbisemi mahvetmekten dolayı tutuklusun.
ماركو فورلان , انت تحت الاعتقال لحيازة المخدرات و ايضا لقربك من افساد بذلتي