| Dinle, seni telaşlandırmak istemiyorum... fakat bu kesinlikle en iyi zaman... kaçman için. | Open Subtitles | اسمع انا لا اريد ان اهاجمك ولكنى اعتقد ان هذا هو افضل وقت لهروبك |
| Bizim ya da Ian için en iyi zaman, onu bu haftasonu yapılacak galada korumalar üst kattaki VIP olanlarla ilgilenirken çalmak. | Open Subtitles | افضل وقت لنا و او إين ,لسرقتها في الإحتفال في عطلة هذا الأسبوع عندما يكونون الحراس مشغولون بالشخصيات الهامة في الطابق العلوي |
| Arkadaşınızın başına gelenlere sizin başınıza gelenlere bakınca şimdi denemek için en iyi zaman. | Open Subtitles | حسنٌ, مع ما يمر ,به اصدقائك ,وما كنت تمرُ به . هذا هو افضل وقت لتجربة ذلك |
| Bu arabayla yarışman için belki de iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | بالتأكيد سأفعل أسمع ,ربما هذا ليس افضل وقت لكَ لقيادة هذه السيارة |
| İngilizce biliyorsanız, şu an konuşmaya başlamak için çok iyi bir zaman. | Open Subtitles | لو كنت تتكلم الانجليزية, سيكون هذا افضل وقت لنبدأ بالحديث |
| Sabah günün en güzel zamanı. | Open Subtitles | الصباح هو افضل وقت |
| Gerçekten günün en güzel zamanı. | Open Subtitles | انه حقا افضل وقت |
| Kudüs'e gelmek için, bana göre en iyi zaman Paskalya bayramıdır. | Open Subtitles | بالنسبه الي افضل وقت لزياره القدس هو عيد الفصح (شم النسيم). |
| Ağaç dikmek için en iyi zaman kıştır. | Open Subtitles | الشتاء هو افضل وقت لزراعة شجرة |
| Wally, içmek için en iyi zaman odur. | Open Subtitles | ويلي، انه افضل وقت للشرب |
| Chuck'ı daha da kızıştırmak için sence de iyi bir zaman mı? | Open Subtitles | هل انت متأكد ان هذا افضل وقت لموجة من حمى تشاك؟ |
| Biliyorsun, bu pek de iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | تعلم، ان هذا ليس افضل وقت. |
| - Muhtemelen iyi bir zaman değil fakat. | Open Subtitles | -من الأرجح انه ليس افضل وقت |
| Günün en güzel zamanı. | Open Subtitles | انه افضل وقت في اليوم |