| Ne isterseniz yapın. Ama ne yaparsanız yapın bu odayı terketmeyin. | Open Subtitles | افعلوا كل ماتريدون فعله ولكن مهما فعلتم لا تتركوا هذه الغرفة |
| Başkan çok dikkatli o yüzden özenle ve hızlı yapın! | Open Subtitles | الرئيسة صعبة الإرضاء، لذا أرجوكم افعلوا ذلك بسرعة وبحذر حسنًا |
| Tamam, şimdi bunu sürücülük yeteneğiniz için de yapın. | TED | حسناً، الآن افعلوا الأمر نفسه بالنسبة للقدرة على قيادة السيارة. |
| O resmi kasaba tellalı değil. Polis bir şeyler yap. | Open Subtitles | إنه ليس مُنادي المدينة الرسمي، أيها الشرطة ، افعلوا شيئاً |
| Ve benim hepinize tavsiyem: herkesin neler yaptığına bakın, her ne yapıyorlarsa; gidip tamamen farklı birşey yapın. | TED | و هذه نصيحتي إليكم جميعاً انظروا إلى ما يفعله الجميع و افعلوا شيئا مختلفاً تماماً |
| Evdeydiniz. Tıraş olun, duşa girin. Bir şey yapın. | Open Subtitles | لقد كنتم هناك حلقوا، تحمموا، افعلوا شيئا |
| O zaman, Michael'ın dostu olun. Dediklerini yapın. | Open Subtitles | اذا كونوا أصدقاء لمايكل و افعلوا ما يقول |
| Beni korumak için ne gerekiyorsa yapın ancak bu tehdit soruşturmasının gizli tutulmasını istiyorum. | Open Subtitles | افعلوا ما عليكم لحمايتى, لكننى أريد ان يكون التهديد و التحقيقات و كل شىء فى سرية تامة |
| Ama canınızın istediğini yapın, iki ayağınızı direksiyonda tutun. | Open Subtitles | ولكن افعلوا ما تعشرون به و ابقوا كلتا رجليكم على الدولاب |
| Siz ne istiyorsanız yapın, ama ben gidiyorum. | Open Subtitles | ايها الرجال افعلوا ماتشاؤون لكن انا راحل |
| Söyleneni yapın böylece fazla şiddete gerek kalmayacak. | Open Subtitles | افعلوا ما تسمعونه .ولن يكون هناك مزيد من العنف |
| Senatörü öldürdüler. İstediklerini yapın. | Open Subtitles | لقد قتلوا السيناتور افعلوا لهم ما يريدون |
| Ben her şeyi hallederim. Bana bir iyilik yapın ve buradan gidin. | Open Subtitles | سأهتم بكل شىء افعلوا صنيعاً من أجلى واخرجوا من هنا |
| ya da bu güzel pazar gününde ne istiyorsanız onu yapın. | Open Subtitles | او افعلوا ما كنتم ستفعلون على اي حال في عصر هذا الاحد الجميل |
| Biraz o ekibimizin işine yarayabilir. Tekrar yapın, çok güzeldi. | Open Subtitles | بامكان الفريق ان يستخدم هذا الحركات افعلوا مره اخرى لقد كانت رائعه |
| Hey millet, Bender hareketi yapın! Bu hareketin adı, Bender! | Open Subtitles | أهلاً جميعاً, افعلوا بيندر هذه الحركة تسمى بيندر |
| O zaman, Michael'ın dostu olun. Dediklerini yapın. | Open Subtitles | اذا كونوا أصدقاء لمايكل و افعلوا ما يقول |
| Sadece dediğimi yap! Acele et yoksa Titan tarafından yutulacak! | Open Subtitles | افعلوا هذا ، أسرعوا وإلا فإنه سيمتص من قبل العملاق |
| Bu dediklerimi yaparsanız beyler, size garanti veriyorum... maç bittiği zaman, orada biz olacağız. | Open Subtitles | افعلوا هذه الأشياء أيها السادة وأنا أضمن لكم أن في نهاية المباراة سنكون نحن الفائزين |
| Sorununuzu dışarıda halledin. Burada değil. Tamam mı? | Open Subtitles | يا أولاد، افعلوا هذا بالخارج وليس هنا مفهوم؟ |
| Yani, annenizi seviyorsanız bunu yaparsınız. | Open Subtitles | إذاً إن كنتم تحبونها افعلوا ذلك من أجلها |
| Rahat olun, sevgili çocuklarım, Kaja, kızlar, Vojta... | Open Subtitles | افعلوا ما تريدون يا أطفال كاجا، آنساتي ـ ـ ـ |
| Beni korumak için yapmanız gereken her şeyi yapın ama bu tehdidin, soruşturmanın, her şeyin gizli tutulmasını istiyorum. | Open Subtitles | افعلوا ما عليكم لحمايتى, لكننى أريد ان يكون التهديد و التحقيقات و كل شىء فى سرية تامة |
| O, ne işle ilgileniyorsanız ne yapıyorsanız onun başına dönün demek istiyor. | Open Subtitles | انه يقصد افعلوا ما كنتم تفعلونه |