| Bay Treadwell hakkında duyduğum şeylerden birisi de, ki filmlerinde, sıkça görürsünüz, 'ayı olmaya meyletmesidir'. | Open Subtitles | من الامور التي سمعتها عن السيد تريدويل ولاحظتها في عدد كبير من افلامه هي انه أراد ان يصبح دب |
| Gururla söylüyorum onun filmlerinde herkesten fazla rol aldım. | Open Subtitles | انا فخور بانى كنت فى الكثير من افلامه اكثر من اى شخص اخر |
| Usta bütün filmlerinde bir omzundan mermiyi yer, sonra da sanki sivrisinek ısırmış gibi sallanırdı. | Open Subtitles | بالفعل , الممثل الذي يتلقى الضربات في كتفه في كل افلامه , ومن ثم يقوم بالنهوض كأن الضربة كانت لسعة باعوضة |
| Herkese onun filmlerini kiralıyor. | Open Subtitles | يخرج ويستأجر كل واحد من افلامه |
| Şimdi filmlerini burada yapıyor. | Open Subtitles | انها المكان الذي يحضر فيه افلامه |
| Ama bu on yıl öncede kaldı. İyi filmleri de on yıl öncede kaldı. | Open Subtitles | ولكن هذه الاحداث كانت قبل 10 سنوت افضل افلامه كانت قبل 10 سنوات |
| Curtis geri döndüğünden beri, filmleri Stuart Henley isimli bir adam tarafından üretiliyor. | Open Subtitles | افلامه انتجت بواسطه شخص يدعى ستيوارت هينلى |
| O pisliğin, filmlerinde sağlam aktörler kullanmasına katlanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا أحتمل ان يعمل ممثل جيد فى افلامه |
| Onun filmlerini berbat etmemem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت جيداً انني لا استطيع افساد افلامه |
| filmlerini Los Angeles dışında çekiyor. | Open Subtitles | يطلق النار على افلامه خارج مقاطعة (ل.ا) |
| - Hı hı. filmleri neden bu kadar komik değil bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعلم لماذا افلامه ليست جيده |
| filmleri milyarlarca dolar hasılat yaptı. | Open Subtitles | افلامه حققت اكثر من مليار دولار |
| - Evet! Onun filmleri iyidir. | Open Subtitles | افلامه ممتعة |