| Bense, dünyanın en çirkin adamı menajerim Joe'yla pis bir dairede, kahrolası kumardan, hiçbir şey kazanamadığımız için mutsuz olacağım. | Open Subtitles | وسأكون عالق مع مديري في شقة قذرة اقبح رجل على الأرض متبجح تعيس لأن مراهنتنا لم تكن مربحة |
| Bense, dünyanın en çirkin adamı menajerim Joe'yla pis bir dairede, kahrolası kumardan, hiçbir şey kazanamadığımız için mutsuz olacağım. | Open Subtitles | وسأكون عالق مع مديري في شقة قذرة اقبح رجل على الأرض متبجح تعيس لأن مراهنتنا لم تكن مربحة |
| Maske filmindeki çocuk o, insan tarihinin en çirkin yaratığı. | Open Subtitles | هذا الفتى من فيلم القناع واحد من اقبح الرجال في التاريخ البشري |
| Paris'in en çirkin yüzünü istemiştik ve işte karşımızda! | Open Subtitles | لقد طلبنا اقبح وجه في باريس و ها هو ذا |
| Paris'in en çirkin yüzünü istemiştik ve işte karşımızda! | Open Subtitles | لقد طلبنا اقبح وجه في باريس و ها هو ذا |
| İğrenç olmanın yanısıra gördüğüm en çirkin travesti sensin. | Open Subtitles | ولكنك اقبح مخنث قابلته فى حياتى |
| Sonunda ben ona eğilip şöyle dedim: "Bayan, zamanımın en çirkin lanet karılarıyla yemek yedim. | Open Subtitles | واخيرا ميلت عليها و قلت "مدام انا تناولت عشائى ... مع واحده من اقبح العاهرات فى زمانى هذا .. |
| " Paris'in en çirkin suratı", unuttunuz mu? | Open Subtitles | اقبح وجه في باريس اتذكرون؟ |
| " Paris'in en çirkin suratı", unuttunuz mu? | Open Subtitles | اقبح وجه في باريس اتذكرون؟ |
| Ömrümde gördüğüm en çirkin yaratık bu. | Open Subtitles | هذه اقبح لعنه رأيتها بحياتي |
| Hae-joo, Güzel Dong-gun, en çirkin Çirkin. | Open Subtitles | الجميلة Hae-joo اقبح الوحوش Dong-gun و |
| Dünyanın en çirkin burnu benimki sanırım. | Open Subtitles | حسنا لدي اقبح انف في العالم |
| en çirkin kız ödül alırdı. | Open Subtitles | اقبح فتاة تحصل على جائزة . |