| Her geçen gün bunu düşündükçe kendini daha da ikna etti. | Open Subtitles | ولكنه كلما كان يفكر فى الأمر أكثر كلما اقتنع به أكثر |
| İnanç, resmi bir duruşma için yeterli kanıt olduğuna ikna olmuştur. | Open Subtitles | اقتنع المؤمنون بأن هناك ما يكفي من الأدلة لجلب محاكمة رسمية |
| Şimdiye kadar beni, bize karşı dürüst olduğuna ikna edemedi. | Open Subtitles | انا لم اقتنع بعد انه ملتزم معنا بما اتفقنا عليه معه فى هذا الأمر |
| Bu nedenle lütfen aramızda hiç bir şey Olmadığına ikna ol artık | Open Subtitles | هكذا الامر لذا من فضلك اقتنع بعدم وجود اي شئ بيننا |
| Tesla, annesi ile kendisinin aynı frekansa uyumlandığına ikna olmuştu. | Open Subtitles | اقتنع تيسلا بأنه وامه كانوا علي تردد عقلي واحد |
| Endişeliydim. Ona bir şey olduğuna ikna olmuştum. | Open Subtitles | قلقت عليها واصبحت اقتنع انه قد حدث شيئ لها |
| İkna olduktan sonra, diğer odaya gidip, eşyalarımı gözden geçirmeye başladı. | Open Subtitles | يراقبني و يحرص على أن أزيل كل ما بقي منه عليّ و بعد أن اقتنع توجه نحو الغرفة الأخرى و بدأ بتفتيش أغراضي |
| Elbette, talihsiz durumunuzu savunmanızda Senato'yu ikna edebilirdim. | Open Subtitles | لا , عمل يمكنني , بالطبع , ان اقتنع بان ادافع عن ظروفك |
| Jackie'nin kaybolduğu gece Arnott onunla beraber olduğuna ikna oldu. | Open Subtitles | لقد اقتنع تماماً انك كنت معها يوم اختفئها |
| Çoğu gece soğuk soğuk terlemiş bir şekilde rüyalarımda gizli bir gerçeğin bana kendini gösterdiğine ikna olmuş bir şekilde uyanıyorum. | Open Subtitles | الان اغلب الليالي، استيقظ وانا اتصبب عرق بارد اقتنع ببعض الحقائق العميقة كشفت عن نفسها في حلمي |
| Sanırım ikna oldu. Artık Yüzbaşıyı görelim, ha? | Open Subtitles | اعتقد انه اقتنع دعونا نرى النقيب |
| Önce Isabella'nın emniyette olacağına ikna olmalıyım. | Open Subtitles | حسناً،أولا يجب أن اقتنع ان "ايزابيلا" ستكون بأمان |
| Ama babam ikna oldu Burada bir şey olabilir. | Open Subtitles | Patiأƒآ±o اقتنع انه سيستخرج اكثر قليلا منه |
| Biri istemediği takdirde onu gitmeye ikna edemezsin... | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون الكلب قد اقتنع بالذهاب |
| Lord Laurent, hayatı pahasına şirketinden vazgeçmesi için ikna edildi. | Open Subtitles | اللورد "لاورينت" اقتنع بالتنازل عن شركته مقابل حياته |
| Üzgünüm, kendimi ikna etmeme izin verdim. | Open Subtitles | متأسفة لأنني سمحت لنفسي أن اقتنع |
| O gencin masum olduğuna da ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | انا حتى لم اقتنع بكونه بريئا. |
| Her şey hazır mı? Evet, kardeşin ikna oldu mu? | Open Subtitles | أجل، هل اقتنع الأخ؟ |
| Şu ana kadar, ben pek ikna olmadım. | Open Subtitles | حتى الان لم اقتنع |
| Olanların ardından, Frankie bunun bir cinayet olduğuna ikna olmuştu. Onun yanında olan Kolombiyalılar bunun doğru olduğunu söylediler. | Open Subtitles | ( بعد ما حدث ، اقتنع ( فرانكى ان هذه كانت عملية قتل |