| Hadi patakla beni. Kolumu kır. Sanki umurumda. | Open Subtitles | امض قدماً و اكسر ذراعي و شاهد إن كنت أهتم. |
| Robot, üç dediğimde, boynunu kır. | Open Subtitles | ايها الانسان الآلى عندما اعد الى 3 اكسر عنقها واحد. |
| Çağrı merkezi yönetmekten korkma. Harika olacaksın. Bacağını kır. | Open Subtitles | ولا تقلق بشأن مركز البلاغات ستكون عظيما ، اكسر قدمك |
| Üstünde "Sadece Savaş Anında kırın" yazan bir kutuya konman lazım. | Open Subtitles | , كان يجب حبسك فى صندوق يكتب عليه "اكسر الزجاج فقط فى حاله الحرب " |
| Sonra kızımın kalbini kıracağım. | Open Subtitles | حتى استطيع ان اوقف كل هذا الجنون ومن ثم اكسر قلب ابنتي |
| Ama birkaç şifre kırmam gerekecek. Buna izin verdiğinizi varsayıyorum. | Open Subtitles | يجب ان اكسر كلمة السر وان تساعديني على هذا |
| Bak, adamım, o Bob Hope pantolonunun içindeki maymun kıçını tekmeleyerek kırmadan önce ellerini üzerimden çeksen iyi edersin. | Open Subtitles | من الافضل لك ان تبعد يدك عني قبل ان اكسر مؤخرت قردك |
| kır kaburgalarını. | Open Subtitles | اكسر الضلوع , عزيزي , اكسرهم , اجعله يتألم |
| - kır onu. - Hayır, ev işgali değil bu. | Open Subtitles | ـ اكسر الباب ـ كلا، ليس علينا إقتحام المنزل |
| Bacaklarımı kır, dişlerimi dök dilimi kesip kıçıma sok. | Open Subtitles | افعل ما تريد اكسر ساقي ، اخلع اسناني اقطع لساني واحشره في مؤخرتي |
| kır bakalım burnunu! Evden her çıktığında annenin kalbini kır. | Open Subtitles | اكسر أنفك ومن ثم ستكسر قلب أمك |
| Doğum gününde babanın kalbini kır. | Open Subtitles | اكسر قلب أبيك فى يوم عيد ميلادة |
| Doğum gününde babanın kalbini kır. | Open Subtitles | اكسر قلب أبيك في يوم عيد ميلاده |
| İki tane daha kır, sonra kahrolası sopaları rahat bırak. | Open Subtitles | اكسر مضربين إضافيين، وبعدها دع المضارب |
| Birilerinin kemiklerini kırın, canlarını yakın. | Open Subtitles | اكسر بعض العظام و اجرح بعض الأشخاص |
| bıraktığın için sağol içeri gelmek istermisin kesinlikle bir şeyler kıracağım ama tabiki | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة هل تريدين الدخول من الممكن ان اكسر شيئا لك |
| Pekala, Piper'la buluşmamı ayarlamak için bir kuralı kırmam gerekebilir. | Open Subtitles | حسنا، لأصل في الوقت المحدد لاجتماعي مع بيبير قد اكسر قاعدة |
| O dolandırıcı boynunu, kırmadan önce bana bir tek şey söyle. | Open Subtitles | قبل أن اكسر رقبتك اللعينة أخبريني أمراً واحداً فقط |
| Eğer birkaç saat içinde dışarı çıkmazsa... kapıyı kırıp doktoru içeri sokun. | Open Subtitles | إن لم يخرج في غضون ساعات اكسر الباب وأدخل الطبيب إلى الغرفة |
| Seni kırmak istemiyorum; ama bunu bana sen söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا اريد ان اكسر امرك ولكن هذا لم يكن استدعائك |
| Bunu da kırabilirim ama bu onun canını yakabilir. | Open Subtitles | استطيع أن اكسر هذه ايضاً ولكني أخشى أن يتأذى |
| Gazzo ya 200'ü almamı ya da parmağını kırmamı söyledi. | Open Subtitles | انا مفلس.. بحق الله السيد جوزا يقول اننى يجب ان احصل على ال200 او اكسر ابهام يدك هل تفهم؟ |
| Ben o dokunulmazlığı ihlâl etmeseydim sen daha fark etmeden her şeyi kilit altına alacaktı. | Open Subtitles | لو لم اكسر حق الامتياز لتمكن من إغلاق هذا الأمر قبل أن تعلم من أين أتتك الضربة |
| Evet, bugün karaoke gecesi o yüzden erkenden gidip karaoke makinesini kırmalıyım. | Open Subtitles | نعم انها ليلة كاريوكي لذلك علي ان اذهب باكرا كي اكسر الة الكاريوكي |
| Kendini bir köşeye kıstırmışsın. Bu düzeni boz. | Open Subtitles | أنت تحشر نفسك في زاوية، اكسر الرتابة، |
| Bir yumurta daha. Bir, iki, üç, kırık! Bir yumurta daha. | Open Subtitles | بيضة جديدة واحد اثنان ثلاثة، اكسر |
| Bir daha kıçı hakkında konuşursan, boynunu kırarım. | Open Subtitles | اذا تكلمت عن مؤخرتها ثانية سوف اكسر عنقك |