| Tamam, Babalar ve oğullar ne yapar? | Open Subtitles | حسناً، ماذا يفعل الآباء والأبناء مع بعض؟ |
| Kardeşler hakkında... ve özellikle Babalar ve oğullar hakkında. | Open Subtitles | تلقي الضوء على الأخوة وبالأخص الآباء والأبناء |
| Belki de, Babalar ve oğullar hakkında yazmamın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | قد يكون حان الوقت كي أكتب عن الآباء والأبناء |
| Babalar ve oğullar hep böyledir. | Open Subtitles | نحن نتشاطر نفس الأسماء. الآباء والأبناء, انهم دائما هكذا. |
| O gün geldiğinde hastaneye elveda, baba-oğul hazine avı ekibine merhaba diyeceğim. | Open Subtitles | سنودع المشافي، ونرحب بفريق كون من الآباء والأبناء لصيد الكنوز |
| Babalar ve oğullar arasındaki güçlü bağlar. | Open Subtitles | رباط قوي للغاية، الآباء والأبناء. |
| Babalar ve oğullar. | Open Subtitles | الآباء والأبناء |
| İkiniz beraber, baba-oğul şeyleri yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تفعلون الأمور التي يقوم بها الآباء والأبناء |
| Pek çok baba-oğul ilişkisi gibi. | Open Subtitles | كالكثير من العلاقات بين الآباء والأبناء. |
| Valerie bana, baba-oğul krep pişirme... | Open Subtitles | --اعداد الفطائر بين الآباء والأبناء |