"الآخرينِ" - Translation from Arabic to Turkish

• başkalarının
• diğerine

Kumarbazlar arasında, başkalarının anlayamayacağı şekilde birbirlerine güven ve dostluk vardır.
بين المقامرين، هناك ثقة وصداقة ذلك المقامرين الآخرينِ الوحيدينِ يُمْكِنُ أَنْ يَفْهمَ.

Ben başkalarının erkek arkadaşlarını çalan biri değilim.
دوني تَرى دافن، ولَستُ النوعَ الذي يَسْرقُ أخلاءَ الناسِ الآخرينِ.

Sürekli başkalarının deneyimlerini dinlemekten bıktım.
أنا فقط حَصلتُ على القراءة المُحبطةِ حول تجاربِ الناسِ الآخرينِ

Göğün bir ucundan diğerine kadar kaydı.
هو فقط خطّطَ مِنْ واحد مِنْ نهايةِ السماءِ إلى الآخرينِ.

Gözünün biri diğerine göre daha çok kurumuş.
عين واحدة أكثر بكثيرُ جفّفَ مِنْ الآخرينِ.

Bütün hayatımı başkalarının isteklerini yerine getirerek geçirdim.
أَصْرفُ حياتَي التي تُنجزُ رغباتَ الناسِ الآخرينِ.

Her zaman başkalarının özel işlerine burnunu sokar mısın?
انت دائما تتدخًل في أعمال الناسِ الآخرينِ الشخصيِ؟

Her zaman başkalarının hisleriyle alakadar olurdu.
لقد كَانَ دائماً مهتم بشأن مشاعرِ أشخاص الآخرينِ.

başkalarının iksirine ayağını sokmana tam yarıyor.
يَخْدمُك لاِصاق قدمكَ في جُرَعِ الناسِ الآخرينِ!

Kendin acı çektiğini söylemek yerine, başkalarının acılarıyla... dalga geçmek kolaydır.
هو أسهلُ للتَنكيت حول معاناة الناسِ الآخرينِ... مِنْ يُدخلُك تَآْذي.

- Öyle. Bir kardeşin diğerine duyduğu sevgi.
أحببْ أَخَّ واحد يَتعاطفُ مع الآخرينِ.

Biri diğerine öldürene kadar sürüyor.
يَنتهي واحد بقَتْل الآخرينِ.