"الآداه" - Translation from Arabic to Turkish

• İcadı
• icat

- Bu icadı neden istiyorsun?
تلكَ الآداه الصغيرة ، ماذا ستفعلين بها؟

John Gilbert'tan o icadı almasını istiyor.
إنها تودّ أنّ يحصل (جون غيلبرت) على الآداه.

- İcadı John'a versin ve sonra John da beni onunla öldürsün diye Isobel'e vermem.
-أسمعنى و حسب . لن أسلم هذهِ الآداه إلى (إيزابل) حتى ترد عليّ و تقتلني بها، أحبّ كوني شخص حيّ ميّت.

Anahtar bu. Takınca, icat çalışmaya başlayacak.
هذا هو المُفتاح ، بمجرّد أنّ تدخله سيتم تفعيل الآداه.

Ama icat çalışmıyor, onu neden istiyorsunuz ki?
لكن الآداه لا تعمل لمَ تريدها؟

En azından bu şekilde yardım edebileceğini düşündü Jonathan Gilbert'a, onun gerçekten bunları icat ettiğini düşündürecekti.
هذهِ هي الطريقة الوحيدة التى قدمت بها المساعدة لتحمل (جوناثان) على أنه أخترع هذهِ الآداه حقاً.

İcadı beni öldürsün diye John'a vermesi için Isobel'e veremem.
سأعطي الآداه إلى (إيزابل). و التي ستعطيها إلى جون ، و الّذي سيهمّ بقتل مصاصين الدّماء و قتلي.

Sanırım icadı hâlâ bulamadın.
-إذن أظن أنكَ لمّ تحصل على الآداه بعد .

John icadı onlar üstünde denemek istiyor. - Burada olmamalıyız.
-جون غيلبرت) يودّ إستخدام الآداه ضدّهم) .

- İcadı istiyorum.
-أودّ الحصول على الآداه .

- İcadı istiyorum.
-أريد الآداه .

Emily'nin büyü yaptığı icat beni öldürebilirdi. Yaptığın şeyi küçümsemiyorum, o yüzden teşekkür ederim.
تلكَ الآداه التى عوّذتها (إيملي) كانت قدّ تقتلني، أعلمّ أنّ فعلكِ هذا لمّ يكن أمراً هيّناً.

İcat görevini yaptı.
أنتهى عمل الآداه.