| Bundan sonra direkt olarak benim için çalışmana karar verdim. | Open Subtitles | لذا فقررت .. من الآن فصاعداً أنك ستعمل لحسابي مباشرةً |
| - Bundan sonra uslu olacağım. - Yani ne gibi? | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سوف أتصرف جيداً مثل ماذا بالظبط ؟ |
| Ancak Bundan sonra ne yazık ki artık arkadaş kalamayacağız. | Open Subtitles | لكن من الآن فصاعداً لم يعد بإمكاننا أن نكون أصدقاء |
| Bundan böyle senin ve Amy'nin her an nerede olduğunuzu bilmeliyim. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً,يجب أن أعرف أين أنتي و أيمي طوال الوقت |
| şu andan itibaren her gördüğünüz gebe kadını, görüp görebileceğiniz en büyük veriyi bir araya getiren kişiler olarak düşünebilirsiniz. | TED | من الآن فصاعداً في كل مرة تشاهد سيدة حامل، فهي تجمع الكميات الأكبر من المعلومات التي من الممكن أن تشاهدها. |
| Sıraya geç. Artık Frankie üçüncü olmayacak. Bundan sonra ikinciyim. | Open Subtitles | لا ثالث أكثر لفرانكي ثاني من الآن فصاعداً خمسة عشر |
| Bundan sonra her kavgada tartışmada ya da yemekte böyle olacak. | Open Subtitles | سيحدث من كل جدال .أو مناقشة أو وجبة من الآن فصاعداً |
| - O zaman Bundan sonra daha sık birlikte yiyelim. | Open Subtitles | لذا يجدر بنا تناول الطعام معاً كثيراً من الآن فصاعداً. |
| Bundan sonra, Efendi Jeremy ve ben kahvaltılarımızı burada yapacağız. | Open Subtitles | السيد جيرمي و أنا سنتناول .إفطارنا هنا من الآن فصاعداً |
| Ve Bundan sonra yapacakları her bina güvenli olacaktır. | TED | و كل مبنى سيقومون ببناءه من الآن فصاعداً سيكون آمناً. |
| Güzel, Bundan sonra tatlım, beni başka birşey giyerken görmeyeceksin. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً يا حبيبتى ستريننى به دائماً |
| - Ama Bundan sonra yardımım olmadan başının çaresine bakman gerekiyor. | Open Subtitles | لكن من الآن فصاعداً عليك أن تشق طريقك فى الحياة بدون مساعدتى |
| Bundan sonra Turnbull ile muhatab olun. Kapıyı aç. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ستتعامل مع تورنبول افتح الباب يا بني |
| ~Bir gölge gibi yaşayacağım Bundan böyle... ~Sonsuza dek geçmişte... ~Sonsuza dek geçmişte... | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأعيش كظلّ إلى الأبد في الماضي إلى الأبد في الماضي |
| Bundan böyle internette bir şey yazmadan önce benden onay alacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | من الآن فصاعداً قبل نشر أي شيء على الانترنت لابد أن تسألني، اتفقنا؟ |
| Ve evet, bu evliliğin Bundan böyle formalite olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | و نعم, انا اعلم ان هذه العلاقة من الآن فصاعداً |
| Peki. şu andan itibaren pataklanmana izin vereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | حسنا ً, من الآن فصاعداً , أعدك أن أتركك تُضرَب |
| şu andan itibaren, benden izin alacaksınız! şu andan itibaren, izin isteyeceksiniz! | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ، ستطلبون إذني من الآن فصاعداً ، ستطلبون العُذر |
| şu andan itibaren, hatti zatında, meşru oğlum, ve yegane mirasçıma bırakıyorum. | Open Subtitles | الذي سيعتبرمن الآن فصاعداً بكل الأغراض بمثابة أبني الشرعي . ووريثي الوحيد |
| Bundan sonrası senin için zor olacak ama bu çok kolay bir karar. | Open Subtitles | حسناً، و سيكون الأمر صعب عليك من الآن فصاعداً لكن هذا القرار سهل |
| Bugünden sonra bir şövalye gibi yaşamaya yemin ettiniz. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً اقسمتم على العيش بقانون الفرسان |
| Hayır. Popüler olmayan insanlar önde oturur. şimdiden sonra, arka koltuklarda oturacağız. | Open Subtitles | كلا، فقط المهووسون يجلسون في المقدمة، من الآن فصاعداً ستجلس في الخلف |
| İyice bak, çünkü bu saatten sonra bunu bir daha yapamayacaksın. | Open Subtitles | اعتد النظر لأن هذا ما ستفعله من الآن فصاعداً |
| Bu dakikadan sonra benim istediğim müziği dinleyeceğiz. | Open Subtitles | لذا من الآن فصاعداً سنستمع للموسيقى التي أريد |
| Bugünden itibaren her gün bu saatte ölülerin anısına siren sesi verilecek. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ، ستُطلق صفارة إنذار في هذا الوقت احتراماً لضحايا |