| Şayet söylemek istediklerin varsa şu anda tam karşında dikiliyorum. | Open Subtitles | ها أنا هنا الآن لو أن هناك ما تريدين قوله لي |
| şu anda onunla seansta olsaydık ne derdi sence? | Open Subtitles | ماذا تعتقدين قد يقول لنا الآن لو كنت في جلسة معه ؟ |
| şu anda sadece bir tane müsait masa var ama eğer beklerseniz birkaç dakika içerisinde başka bir masa boşalacak. | Open Subtitles | لدي طاولة شاغرة الآن لو لم تمانعوا الإنتظار ستكون جاهزة بعد دقائق |
| Şimdi eğer dört tane yedi yıl sendromu davamız olsa emekliye ayrılabiliriz. | Open Subtitles | الآن لو حصلنا على أربع حالات من المصابين بمرض الحكة يمكننا أن نتقاعد. |
| Şimdi eğer Sovyetler yol verir de konvoy geçerse o zaman barış devam eder. | Open Subtitles | الآن لو تنحى السوفيت جانبًا وعبر الموكب سيظل السِلم قائمًا |
| şimdi, eğer izin verirsen, Öğle yemeği arası vereceğim. Bay bay. | Open Subtitles | الآن لو تسمح لي لأنه وقت غدائي الى اللقاء |
| şimdi, bir kuş olsaydım, solumdaki bina bir sorun kaynağı. | TED | الآن لو كنت طائراً، فإن المبنى على يساري يشكل عائقاً. |
| Bir soru daha sorarsan sana dört çeşidini şu anda gösterebilirim. | Open Subtitles | من الممكن أن اريك أربعة منها الآن لو سألتني أية أسئلة أخرى |
| Bir diva olmasaydın şu anda sürüyor olurdun. | Open Subtitles | التي كنتِ ستكونين تقوديها الآن لو لم تكوني متكبرة |
| Çeki alan o olsaydı, şu anda burada o olacaktı. Ama çeki sen aldın. | Open Subtitles | لكان في مكانكِ هُنا الآن لو أخذ ذلك الشيك، لكنه لم يفعل، بل أنتِ فعلتِ ذلك. |
| şu anda da bunu senin yapıp yapmadığından emin değilim. | Open Subtitles | وما زلتُ لا أعرف حتى الآن لو كانت لديك الشجاعة لفعل ذلك. |
| Yerinde olsam şu anda cennete kesin gözüyle bakmazdım. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك في جهنم لا في الجنة الآن لو كنت مكانك |
| İstersen şu anda hikayeyi bitirebilirm. Hayır. | Open Subtitles | لأنه بأمكانى التوقف الآن لو أردت |
| şimdi, eğer probleminizi çözmek istiyorsanız, | Open Subtitles | و الآن لو أردت إعادة ترتيب كل مشاكلك في الخارج |
| Şimdi eğer Sam'in bundan hemen önce kimle konuştuğunu bulursak belki de neler döndüğünü öğrenebiliriz. | Open Subtitles | الآن لو كنّا نستطيع معرفة من تحدّث إليه، إجتمع معه بعد أو قبل ذلك، ربّما يمكننا عندها إكتشاف ما يجري. |
| şimdi, eğer cinayet umulmayan bir şekilde gerçekleştiyse İngiliz anahtarının orada ne işi vardı? | Open Subtitles | الآن, لو كانت الجريمة وليدة اللحظة لماذا كان المفتاح هناك أصلا |
| şimdi, eğer bu alkolsüz içecek içindeki şekere eşit miktarı yeseydim, ama şeker meyvelere göre oranlasaydık dört şeftali, dokuz misket limonu, | Open Subtitles | الآن, لو فكرت ان أتناول هذا الكم من السكر الذي يوجد بهذا المشروب لكن السكر كان على شكل فاكهه |
| şimdi, eğer açık denize bakarsanız, güzel, ayna gibi dingin bir okyanus olabilir. | TED | الآن , لو نظرتم إلى أعالى البحر , ممكن أن يكون جميل , محيط هادئ مثل المرآة . |
| Şimdi eğer onunla uyacak ayakkabıları da bulabilirsek. | Open Subtitles | الآن, لو يمكننا أن نحصل على بعض الأحذية |
| şimdi ben o şekilde işleri batıran biri olsaydım eğer, bunu asla unutmazdım. | Open Subtitles | الآن لو ضُربت كما حدث لذلك الشخص، ما كنتُ لأتمكن من نسيان ذلك. |
| şimdi buradaki ekonomik gerekliliğe baktığımızda, bu sadece merhametle ilgili değil. | TED | الآن لو نظرنا للحتمية الاقتصادية هنا، الأمر ليس من منطلق التعاطف وحسب. |