| Bazen hastalıklar politik amaçlar için kullanılır. | Open Subtitles | وبعَض الأحيَان يُستخدَم المَرض لِغرض سِياسِي |
| Sadece Bazen, aklıma, düşüncelerime ve vicdanıma. | Open Subtitles | ولكِن فَقط بعَض الأحيَان وِفقاً لِرأيِي وإعتِقادِي وضمِيري |
| Bazen insanları korumak için onları riske atman gerekebilir. | Open Subtitles | في بعض الأحيَان حمايَة الناس هو وضعهُم في خَطر |
| Beden sadece bir kabuk ve insanlar Bazen o kabuğu yakarak, ölenleri hatırlamak için küllerini alırlar. | Open Subtitles | إنها مُجرّد جثّة، وبعض الأحيَان الناس تُقرر حرق هذه الجثّة، ومن ثم يحصلون على رمادِهم كذكريَات. |
| Bugün bazı korkunç şeyler oldu, biliyorum ve Bazen böyle şeyler olur. | Open Subtitles | أعلم أن هُناك أشياء مُخيفَة حدثت اليوم. والأشياء المُخيفَة تحدُث في بعض الأحيَان. |
| Bana bir zamanlar beni Bazen istemesen de üzmen gerektiğini söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | ...أتذَكر بأنك قلَت لي مَره ربمَا في بعَض الأحيَان تجعَلني أشعَر بالحَزن حتى لَو لم تقصِد ذلِك |
| Bazen, hastalarıma burada bakıyorum. | Open Subtitles | أتعرف، في بعض الأحيَان نرى المرضى هُنا. |
| Bazen sabahları spor salonuna gidiyor ve aynı istikamette... | Open Subtitles | في بعض الأحيَان يذهب مشيًا إلى الصالة الرياضيّة صباحًا. وهي في نفس الإتجاه... |
| Ama Bazen de büyük şeyler alırdı. | Open Subtitles | أو... ولكن في بعض الأحيَان تذكرة أكبَر. |
| Bazen. | Open Subtitles | في بعض الأحيَان. |