| Bunun çıkıştan önceki son ayrım olduğunu biliyorsun, ama ayak izleriniz tamamen silinmiş ve kimse yolu hatırlamıyor. | TED | وإنك تعلم أن هذا هو المفترق الأخير قبل الخروج لكن قد تم مسح علامات طريقك الخاص ولا أحد يتذكر الطريق |
| Batı yakasında yaşayan beyazlar için mezarlıktan önceki son durak. | Open Subtitles | المكان الأخير قبل المقبرة للبيض من الجانب الغربي.. |
| Sıradaki son kartalımızdan önceki son kartalımız olacaktı. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يكون نسرنا الأخير قبل نسرنا الأخير التالي |
| Savaş meydanına atılmadan önceki son toplantı denirdi buna. | Open Subtitles | هذا يُعرف بالتحضير الأخير قبل الذهاب إلى القمة |
| Mahkemenin atadığı avukatınız olarak idamınızdan önceki son gün hakkında sizi bilgilendirmekle mükellefim. | Open Subtitles | بصفتي محاميكَ الذي عينتهُ المحكمة أنا ملزمة بتزويدك بمعلومات كاملة عن يومكَ الأخير قبل أعدامك |
| Sonsuz ateş ve kükürtten önceki son soluk. | Open Subtitles | النفس الأخير قبل النار والكبريت الأبدى. |
| Bu üniversiteden önceki son yazın. | Open Subtitles | إن هذا هو صيفك الأخير قبل الجامعة |
| Yarın New York'a gitmeden önceki son programım olacak. | Open Subtitles | غداً سيكون تقديمي الأخير "قبل أن أرحل إلى "نيويورك |
| Bu sizler üniversiteye gitmeden önceki son birlikteliğimiz. | Open Subtitles | -إنّه احتفالنا الأخير قبل مُضيّكم للجامعة |
| Görevden önceki son günümüz... | Open Subtitles | انها الليلة الأخير قبل ان ننتشر |