| Şey, bu yaramazlık Gecesi, teyze. Seni ölümüne korkutmak gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً، إنها ليلة الأذي يا عمتي العزيزة من المفترض أن أخيفك حتى الموت |
| Sadece yaramazlık olacaksa olsun. | Open Subtitles | أعني لو كان فقط . قليلاً من الأذي |
| Aslında iyi kalpli olanların yaramazlık yaptıkları zamanlar oldu. | Open Subtitles | تعرض صاحب القلب الدافئ لفترة من الأذي |
| Ama bugün kimse ölmeyeceğinden, ne zararı dokunabilir ki? | Open Subtitles | ولكن إذا كان لا يوجد شخص سيموت فما هو الأذي الذي سيُحدثه ؟ |
| Julian'ın zararı en aza indirgeme diye bir çalışması yoktu. | Open Subtitles | "جوليان" ليس لديه عملية لتحقيق الحد الأدني من الأذي فى محله على الإطلاق. |
| - kesinlikle zarardan uzaktadır. - Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | و بعيدة بما يكفي الأذي هل تظن هذا حقا؟ |
| - kesinlikle zarardan uzaktadır. - Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | و بعيدة بما يكفي الأذي هل تظن هذا حقا؟ |
| Küçük bir yaramazlık. | Open Subtitles | . فقط قليلاً من الأذي |
| - Bunun ne zararı... | Open Subtitles | - ما هو الأذي في ... |