| Hatta bir dahaki oyun için birkaç çeyreklik alacağıma da güvenebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك حتى الوثوق بأني سأحضر المزيد من الأرباع النقدية للعبة القادمة | 
| Anlaşmamız böyleydi, her bir çeyreklik için on sent. | Open Subtitles | هذا ما كان عليه اتفاقنا دولار مقابل كلّ الأرباع | 
| Son gördüğümde bu çocuk, bu oyunda epey çeyreklik kaybetti. | Open Subtitles | دم أنا رأيت، الرجل غذّى a باقة الأرباع إلى هذه. | 
| bozuk paraya ihtiyacın varsa çekinmeden söyle. | Open Subtitles | هل تريد أن استبدل لك رزمة الأرباع هذه، أيضاً؟ | 
| Hoboken'daki bir yerde kıvırtırmış. Masanın üstündeki çeyreklikleri şeyiyle-- | Open Subtitles | لقد اعتادت على التذبذب فى هذه النقطة فى " هوبوكين " ، لإلتقاط الأرباع معها على الطاولات | 
| Bazen de arkadaşlarına çeyreklikler atardı ama bana hiç vermezdi. | Open Subtitles | كا نيعطي الأرباع لأصدقائه أحيانًا لكنه لم يعطيني منها أبدًا | 
| Senin yerinde olsaydım bu bozuklukları cidden çamaşır için harcardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لإستعملت هذه الأرباع للغسيل | 
| Galiba mutfakta. çeyreklik oynamak istemiyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنها بالمطبخ.أنها لا تريد أن تلعب الأرباع | 
| - Bir çeyreklik alabilir miyim? | Open Subtitles | . يا إلاهي , انه يريد مني القدوم . أاستطيع الحصول علي بعض الأرباع ؟ | 
| Anne bekar ve 20 yaşında olduğunda bunun için çeyreklik kullanırdı. | Open Subtitles | عندما كانت والدتك عزباء وعمرها 20 اعتادت ان تستخدم الأرباع من أجل هذه | 
| Yedek tekere zulalanmış 13 binlik çeyreklik bulduk. | Open Subtitles | ثلاثين ألف من الأرباع النقدية مخبأة بين ثنايا العجلة الاحتياطية | 
| Sadece makineye biraz çeyreklik at tamammı | Open Subtitles | فقط ضع بعض الأرباع في الماكينة، أرجوك؟ | 
| Sokak orospularından biri pezevengine 40 tane çeyreklik veriyor. | Open Subtitles | ستسلم بعض من الأرباع لقوادها ! قوادها يقول , أرباع يا فتاة ؟ | 
| Yastığının altına 32 çeyreklik bırakmış. | Open Subtitles | و ترك 32 من الأرباع تحت وسادته | 
| Ve seninle çeyreklik Oyunu oynamamam gerektiğini de söyledi. | Open Subtitles | و لا أقحم نفسي في لعبة الأرباع معكِي | 
| çeyreklik dolu poşet var ya? | Open Subtitles | كيس الأرباع الضخم؟ | 
| Mikey görmemi istemedi, o yüzden bana biraz çeyreklik verdi atari oynamaya gitmemi söyledi. | Open Subtitles | (مايكي) لم يُردني أن أرى الأمر لهذا أعطاني بعض الأرباع وأخبرني أن أذهب لصالة الألعاب | 
| bozuk paraları vermesi için, etrafında döndüm durdum. | Open Subtitles | و كانَ عليَّ انتظارَه ليَبدأَ بعُدَّ الأرباع | 
| Evet, babam en güzel giysilerini giyer ceplerindeki bozuk paralar şıkırdayarak caddede çok önemli bir adammış gibi gezinirdi. | Open Subtitles | أجل , والدي بذل مابوسعه على ذلك الخيل يتمشى به في الشارع العام مثل الشخص النبيل تهتز الأرباع في محفظته | 
| - O şeyiyle masalardan çeyreklikleri toplayan bir kadın-- | Open Subtitles | -إنها المرأة التى تلتقط الأرباع من فوق الموائد | 
| Al bu çeyreklikleri. | Open Subtitles | خذ كل هذه الأرباع | 
| Rick de cebindeki tüm bozuklukları makineye atıyordu. | Open Subtitles | .. وكان ريك يضع فيه كل الأرباع التي معه |