| O sınavı geçmeliyim yoksa dört yıllık planımın tümü çöpe gidecek. | Open Subtitles | عليّ أن أجتاز هذا الامتحان أو أن خطة الأربع سنوات كلها ستُدمر. |
| Açıkçası burada geçirdiğim dört yıllık zaman zarfında operaya gitme şecaatine hiç nail olmadım. | Open Subtitles | بكل صراحة، أنا لم استجمع شجاعتي لأذهب للأوبرا خلال الأربع سنوات التي قضيتها هنا |
| Son dört yılda ise dava çözme oranı %100. | Open Subtitles | وخلال الأربع سنوات الماضية، معدل حله للجرائم كان تقريبًا مائة بالمائة |
| Burada çalıştığım dört yılda sadece iki. | Open Subtitles | لقد حظينا بإثنين فقط خلال الأربع سنوات التي عملتها هنا. |
| Bu tutuklamalar yaklaşık dört yıldır süren soruşturmanın bir parçası. | Open Subtitles | لوائح الاتهام هذه عبارة عن جزء من تحقيقات جارية تمتد إلى قرابة الأربع سنوات |
| dört yıldır mektuplarımı okumadınız mı? | Open Subtitles | لقد كنتَ تقرأ رسائلي خلال الأربع سنوات الماضية؟ |
| Ben Harvard'da öğrencilere geçirdikleri zorlu dört yıl süresince danışmanlık yapan bir memurdum. | TED | كنت موظف هارفارد المسؤل عن تقديم المشورة للطلبة خلال الأربع سنوات الصعبة |
| dört yıl boyunca. Hiç uyumadım. | Open Subtitles | لم يغمض لي جفن خلال الأربع سنوات الأخيرة |
| O dinozor için verdiğim dört yıllık emek akılına bile gelmeyecek. | Open Subtitles | لن يتذكر أبداً .... تلك الأربع سنوات من العمل الجاد التى كنت أعمل فيها على الديناصور كلا |
| dört yıllık kabuslarımızı tekrar yaşayacağız. | Open Subtitles | سنعيد إحياء كابوس الأربع سنوات |
| Böylece biz, bir çok teşebbüs, binlerce teşebbüs ederek, o dört yıllık zaman diliminde, şu an uçtuğumuz uçakların konseptlerini icat ettik. Ve bu yüzden çok güvenliler. çünkü en iyisini bulabilmek için çok denedik. | TED | إذا فإننا, عَبرَ القيام بكل تلك المحاولات, ألوف المحاولات, خلال فترة الأربع سنوات تلك, اخترعنا المفاهيم الطائرات التي نحلق بها اليوم. و لذلك السبب فهي آمنة للغاية, بقدر الفرصة الكبيرة التي أعطيناها للطيران لمعرفة ما هو جيد. |
| Kale'in dört yıllık telefon kayıtları. | Open Subtitles | لديّ سجلات هاتف (كايل) خلال الأربع سنوات الماضية. |
| Albay Ramsey, geçen dört yılda içinde... | Open Subtitles | "كابتن المجموعة "رمزى خلال الأربع سنوات السابقة |
| Son dört yılda burada neler oldu? | Open Subtitles | ما حدث هنا خلال الأربع سنوات الماضية |
| Son dört yılda burada neler oldu? | Open Subtitles | ما حدث هنا خلال الأربع سنوات الماضية |
| Gerçek şu ki, ilk kez, dört yıldır, kimse benimle ilgilenmemişti. | Open Subtitles | الحقيقة هي, ولا مره خلال الأربع سنوات سألني أي شخص الرقص معه |
| Mezuniyetimden beri son dört yıldır bunları gönderiyordu. | Open Subtitles | لقد كانَ يرسلهم لي طوال الأربع سنوات الماضية منذ التخرج |
| dört yıldır elektrikli parçalar bölümünde görev yapıyor. | Open Subtitles | قضى الأربع سنوات الماضية في قسم التركيب الكهربائي لديهم. |
| Tek olumsuz yanı önümüzdeki dört yıl bir erkek gibi yaşaman gerekecek. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة أنكِ تضطرين لعيش الأربع سنوات التالية كرجل |
| Aslında bazılarınız dört yıl kadar önce ablamı götürmüştünüz. | Open Subtitles | اختي ذات الأربع سنوات أدمنت مشاهدة بعضكم |
| Aslında bazılarınız dört yıl kadar önce ablamı götürmüştünüz. | Open Subtitles | اختي ذات الأربع سنوات أدمنت مشاهدة بعضكم |
| Çalışmamın ilk dört yılı erkeklerle görüşme yapmadım. | TED | لم أقابل الرجال في الأربع سنوات الأولى من دراستي. |
| Peki ya palyaço üniversitesindeki dört yıla? | Open Subtitles | الأربع سنوات في كليّة المهرّجين؟ |