| Ve yerleri temizleyip ailenin karnını doyurmaya devam edebilmen için teftiş sırasında her yerin pırıl pırıl göründüğünden emin olmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | وإذا أردت مواصلة تنظيف الأرضيه و تطعم عائلتك أقترح عليك بأن تفعل كل مالديك لكي تتأكد من أن هذا المكان يبدو رائع |
| Olmaz çünkü yerleri yeni cilaladım. | Open Subtitles | أتعرف أنا أمانع لأن لقد لمعت الأرضيه للتو حقاً ؟ |
| Tom, başımı döndüren bir Yer döşemesine neden 100.000 dolar harcadın? | Open Subtitles | توم , هل تقولي لي لماذا لديك 80 الف على الأرضيه , أنا مشوش |
| Yer birliklerimiz, gezegende insanların üssü olduğunu bildirdiler. | Open Subtitles | قواتنا الأرضيه أكدت على وجود قاعده بشريه على الكوكب |
| Görünüşe göre birileri yan taraftaki bankayı soymak için tünel kazdığından zemin göçmüş. | Open Subtitles | يبدو ان الأرضيه انهارت لأنهم كانو يعملون نفقا لسرقة البنك بالقرب من هنا |
| Temizleyecek birine ihtiyacın olacak muhtemelen saatler sonra ve o zemin parlatıcılar bayağı ses çıkarabiliyor. | Open Subtitles | ستحتاج لمن ينظفه غالباً بعد ساعات العمل و آلات تلميع الأرضيه ممكن أن تكون مزعجة جداً |
| Odanın tüm özelliklerini düşünmelisin duvarları, Zemini, tavanı ve kapıları. | Open Subtitles | يجب عليك أن تفكري بكل ملامح الغرفة الجدران و الأرضيه و السقف و حتى الأبواب |
| Biliyor musun, yerleri temizleyişin okulu yönetme şekline mükemmel bir benzetme. | Open Subtitles | أتعلم الطريقه التي تنظف بها هذه الأرضيه هي تشبيه مثالي لطريقتك بإدارة هذه المدرسه |
| Yani gerçek şu ki sen yerleri temizlemelisin ve ben okulu yönetmeliyim. | Open Subtitles | لذلك الحقيقه هي يجب عليك تنظيف الأرضيه وأنا من يجب أن يدير المدرسه |
| - Duncan artık yerleri silmeyecek. | Open Subtitles | -دانكان" لن يخضب الأرضيه بالدماء" |
| yerleri fırçalamıyorsun. Özür dilerim efendim. Yoldaş Wilk. | Open Subtitles | فأنت لست تمسح الأرضيه. أيها الأخ (ويلكن). |
| Yapmadım. Yok ettim, Onunla yerleri sildim, | Open Subtitles | لقد حطمته، ومسحت به الأرضيه! |
| yerleri mi cilalıyorsun? | Open Subtitles | تلمع الأرضيه ؟ |
| Mide asidinin içinden çıktı Yer karolarımız eriten asitten. | Open Subtitles | أكثر مما كنت تتوقع ان تجده في أيه مجرّه أخرى ولكنه شئ بالتأكيد خارج الكره الأرضيه |
| - Yer paspası. Koltuklara uyan ve istiyordum... | Open Subtitles | الأرضيه كانت سيئه، السجاده الوحيده الي كنت اطلبها هي |
| - Yer dışında başka yatacak Yer yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك مكان أخر ماعدا النوم على الأرضيه |
| - Teal'c? - zemin aşırı sert, O'Neill. | Open Subtitles | تيلك الأرضيه أغلبها صلب , أونيل |
| Ne kadar çok ıslak zemin işareti koymayı unuttunuz. | Open Subtitles | فأنت نسيتُ وضعِ إشارة الأرضيه المرنه. |
| zemin şebekesi devre dışı bırakıldı. Giriyoruz. | Open Subtitles | شبكة الحماية الأرضيه معطله نحن سنتقدم |
| Zemini biraz yamuldu. Su yatağını patlattım da. | Open Subtitles | الأرضيه متعوجه قليلا و فرقعت سرير المياه |
| Şimdi de odanın Zemini yana kayıyor. | Open Subtitles | و الأن الأرضيه تنزلق |
| Zemini geçersen tam aşağıda. | Open Subtitles | لو أننا إخترقنا الأرضيه |