| usturlabı kullanırsan kendi ellerinle bir kötülük yaratacaksın. | Open Subtitles | إن إستخدمت الأسطرلاب, فستُطلق شراً من صُنعك |
| Belli ki Artie usturlabı arıyordu, değil mi? | Open Subtitles | واضح جداً أرتي كان يبحث عن الأسطرلاب ، صحيح؟ |
| Bize kendin söyledin usturlabı kullanman Depo'yu yok edecek. | Open Subtitles | لقد قلت لنا بنفسك بأن استخدام الأسطرلاب مرة ثانية سيدمر المستودع |
| usturlabın ne olduğu bugün pek bilinmiyor. | TED | وهذا الأسطرلاب والذي هو غير معروف اليوم بين الناس |
| usturlabın asıl harikası sadece yansıtması değil. | TED | ولكن الفكرة المبدعة في الأسطرلاب ليس فقط التوضع |
| Usturlap enlemi belirlemek için güneşin pozisyonunu kullanır buna göre patlama alanından 30 kilometreden fazla uzaktayız. | Open Subtitles | يستخدم الأسطرلاب موقع الشمس لقياس خط العرض، لذا وفقاً له، فإننا نبعد 30 متراً عن موقع الإنفجار. |
| Artie'yi bu depodan, sizlerden kurtarmak için usturlabı kullanacağım bedeli ne olursa olsun. | Open Subtitles | ساستخدم الأسطرلاب لكي أحرر آرتي من هذا المستودع و منكم كلكم مهما كان الثمن |
| Durum o kadar kötüleşsin istiyor ki ona usturlabı vermekten başka çaremiz kalmasın ve her şey eski hâline dönsün. | Open Subtitles | انه يريد أن يجعلها سيئة للغاية و لا يترك لنا أي خيار الا تسليم الأسطرلاب و قلب الأمور مرة أخرى إلى ما كانت عليه |
| usturlabı kullanmak korkunç bir kötülüğü serbest bırakır. | Open Subtitles | استعمال الأسطرلاب سيطلق شراً هائلاً |
| Ronespierre, halkın kral hakkındaki görüşünü değiştirmek için usturlabı kullandığında içindeki bir şey değişti. | Open Subtitles | عندما استخدم روبسبير الأسطرلاب روبسبير : سياسي فرنسي 1758-1794 لقلب الرأي العام الفرنسي ضد الملك |
| Ama usturlabı sana geri vermeyeceğim. | Open Subtitles | لكنني لن أسلم لكَ الأسطرلاب |
| Sana usturlabı geri vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن ارجع لك الأسطرلاب |
| usturlabın geçmişi inanılmaz. | TED | الأسطرلاب في الحقيقة يملك تاريخاً رائعاً |
| usturlabın etkileri her neyse korkarım Arthur'u bir psikotik krize sürükledi. | Open Subtitles | مهما كانت التأثيرات من الأسطرلاب أخشى انها تسببت لآرثر أن يكون لديه نوعاً من الانهيار الذهاني ذهاني = مضطرب العقل |
| Görünen o ki, usturlabın kehaneti yerini buldu. | Open Subtitles | يبدو أن نبوءة الأسطرلاب قد تحققت |
| Dağın tepesiyle olan açıyı ölçmek için Bîrunî, Usturlap denilen böyle bir cihazı kullanmak zorundaydı. | Open Subtitles | لذا لقياس زاوية قمّة الجبل "تعيّن أن يستخدم "البيروني أداة كهذه تسمّى الأسطرلاب |