| altta da İsa'nın elbiselerini kimin kazanacağını belirlemek için zar atan askerler. | Open Subtitles | و في الأسفل مسرحية الجنود ملابس السيد المسيح يلعب بها برمي النرد |
| Mail adresim altta var tüm aldığım maillere cevap verme niyetindeyim. | Open Subtitles | عنوان بريدى الإلكترونى فى الأسفل وأنوي الرد على كل رسالة تصلني. |
| Daima alttan başla. Ayaklar, arka adele kasları, kalça kasları. | Open Subtitles | دائماً ابدأ من الأسفل الأرجل ، ثم الفخذ ثم البطة |
| Aslında efendim, bakın numaraların üzerinde çizgi var ama altında yok. | Open Subtitles | فعلياً سيدي، لقد لاحظت الرقم من الأعلى ولكن ليس من الأسفل |
| Koridorun sonunda, birinci katta. Ama ben sadece burayı işletiyorum. | Open Subtitles | في الأسفل ، الباب الأول لكنني فقط أُدير المكان هنا |
| En aşağısı ise yakanızı bir araya getirmekte zorlanıyorsunuz demek. | TED | وحين تكون في الأسفل يعني أنك تناضل لأجل تلبية الاحتياجات. |
| Eğer ilk çarpışma onu öldürmezse alttaki kaya kesinlikle öldürürdü. | Open Subtitles | لو لم تقتلها الصدمة، لفعلت الصخرة في الأسفل دون شك |
| Kimse onun altından geçemez. | Open Subtitles | إننا في حكم الأموات إذن. لا أحد يستطيع المرور من الأسفل. |
| altta gördüğünüz film... ...içindekileri bırakıyor. | TED | وما ترونه هو أن الفيلم في الأسفل يطلق ما بداخله. |
| İşte en sonda, en altta oradayız, inovasyona değer vermeyen bir toplum olarak son sıradayız. | TED | ها نحن في النهاية تماما، في الأسفل تماما ، في المركز الأخير كثقافة لا تقدّر الابتكار. |
| Bu yaklaşık olarak saniyede 2.000 kare ve tam altta olan ve dokuya saplanacak olan uca dikkatinizi çekmenizi istiyorum. | TED | هذا عبارة عن 20,000 اطار في الثانية واود منكم ان تلاحظوا الرأس الحاد المتواجد هناك في الأسفل على وشك خرق الانسجة |
| Geri, ileri, dışarı, içeri alttan üste | Open Subtitles | للأمام، للخلف، للداخل، للخارج من الأسفل للأعلى |
| - Üstten aldın zaten. - Sonuncuyu alttan verdin. | Open Subtitles | ـ لقد حصلت عليها من الأعلى ـ الورقة الأخيرة كانت من الأسفل |
| alttan üçüncü çekmecede. | Open Subtitles | ثالث درج في الأسفل كان ينبغي علينا إحضار شاحنة |
| Bana yer altında, yazılarımı yazdığım bir oda inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنت لي قبو في الأسفل تراقبني فيه وأنا أؤلف |
| Fakat altında da bir şeyler görebiliyoruz. | TED | ولكن بإمكانكم أيضاً مشاهدة أشياء في الأسفل. |
| alt katta oturanlar bile duvara vurmaya başladılar. | Open Subtitles | الناس في الطابق الأسفل بدأ بالضرب على الحيطان |
| aşağıdaki katta da korumalar... eski paraşütçüler ve lejyonerler var. | Open Subtitles | الحراس بالطابق الأسفل التالي جنود المظلات السابقون أو محاربين قدامي أجانب |
| 405. yolda buldum bunu. Şuradan aşağısı feciydi, ama kafası mükemmel durumdaydı. | Open Subtitles | وجدها في 405،من هنا حتى الأسفل كانت فوضى و لكن الرأس رائع |
| Veya, alttaki sayfalarla gezinebiliriz. | TED | أو، يمكن الإنتقال نزولا خلال الصفحات في الأسفل. |
| Aşk sizi korkunun altından çekip alacak. Sadece aşk gerçektir. | Open Subtitles | سيرفعك الحب للأعلى ويهوي بك الخوف إلى الأسفل |
| Bu grafikte sol tarafta ışık miktarı, alt tarafta ise zaman var. | TED | يبين الرسم البياني في الجهة اليسرى كمية الضوء، وعلى الجزء الأسفل الوقت. |
| Yukarı ve uzağa gitme hissi verir, ama yine de aşağı inecek olsanız nasıl ineceğiniz konusunda bir fikriniz olmaz. | TED | إنه يمتلك ذلك الحس بالصعود إلى بعيد ومع ذلك لا تفكر مطلقاً بكيفية ترحلك إذا كنت تحديداً تذهب إلى الأسفل |
| Karıncalar yerin altına doğru yedi metre kadar uzanan bir tünel ağı kazmış. | Open Subtitles | حفر النمل شبكةً من الأنفاق تمتد إلى الأسفل لما يربو عن 7 أمتار. |
| Çünkü eğer Kuzey aşağıda olsaydı, dünya çok farklı bir yer olurdu. | TED | ذلك لأن العالم سيكون حتماً مكاناً مختلفاً، إذا كان الشمال في الأسفل. |
| Apartmanın karşısındaki mağaza dükkanından bir müşteri 911'i aradı ve yarısı yanmış saçlarımla merdivenlerden aşağıya inip anneme olayı anlattım. | TED | أحد الزبائن من متجر مقابل للمبنى إتصل على 911 فهرعت جرياً إلى الأسفل لكي أخبر أني و بنصف شعر محروق |
| Bu eylem, bu gayri resmi, aşağıdan yukarıya gelişen ihlal eylemi, yavaş yavaş, yukarıdan aşağıya doğru olan politikaların dönüşümünü başlattı. | TED | بذلك الفعل ذلك الخرق الغير رسمي، للقوانين الذي بدأ من الأسفل نحو الأعلى، قد بدأ بالفعل بتحويل سياسة الأعلى نحو الأسفل. |
| İnanabiliyor musun, aşağıdaki onca insan bunu görmek için bekliyor. | Open Subtitles | هل تصدق أن هؤلاء الناس في الأسفل ينتظرون لرؤية هذا |