| Siz bunu düşünebilirsiniz. Ben size Siyah ve bej olanı getireyim. | Open Subtitles | من الممكن أن تفكرى فى هذا جاءت فى اللون الأسود و البيج |
| Siyah ve gümüş işlemeli İtalyan sustalısıydı. | Open Subtitles | كان أحد تلك السكاكين ذان النصل الإيطالي ذات اللون الأسود و الرمادي |
| Aslında özellikle Siyah ve beyaz rengi algılayan çubuk hücrelerde bulunan moleküllerdendir. | Open Subtitles | فيالواقع،وبصفةخاصّة، الجزيئات الّتي باللون الأسود و الخلايا المستقبلة ألبيضاء التي في عيني، القضبان. |
| Normal tanımında Siyah ve beyaz yoktur. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد تعريف ما بين الأسود و الأبيض طبيعي |
| Bu o kadar büyük bir cesaret ki, aslanlar ve kaplanlar onu görünce kaçar! | Open Subtitles | رجل ملئ بالشجاعة تجعل الأسود و النمور تهرب و تتخفى |
| Elimizde altın rengi, Siyah ve ten rengi var. | Open Subtitles | تفضلي، لدينا اللون الذهبي و الأسود و المكشوف |
| Bu Siyah ve beyaz karışımı düşünce sana mantıklı gelebilir. | Open Subtitles | عقلية الأسود و الأبيض هذه قد تنّجح معكِ، |
| Siyah ve beyaz ırkın tamamıyla ayrılması. | Open Subtitles | ... الإنفصال الكامل ما بين العرق الأسود . و العرق الأبيض |
| Siyah ve beyaz ırkın tamamıyla ayrılması. | Open Subtitles | ... الإنفصال الكامل ما بين العرق الأسود . و العرق الأبيض |
| Her yeri Siyah ve sarıyla kaplardım. | Open Subtitles | كنتُ سأجعلها باللون الأسود و الذهبي. |
| İşte burada. Siyah ve kırmızı. | Open Subtitles | هنا , الأسود و الأحمر |
| Siyah ve mavi. Kavga gecesi! | Open Subtitles | الأسود و الأزرق ليلة القتال |
| Siyah ve mavi. Kavga gecesi! | Open Subtitles | الأسود و الأزرق ليلة القتال |
| Şişman,Boynuzlu,Siyah ve Joe. | Open Subtitles | السمين ، العاهر ، الأسود و (جو) |
| Ve aslanlar ve zürafalar. | Open Subtitles | و الأسود و الزرافات |