| Bu Asya bağlantılarından bazılarını takip ettim, ama şu an, bakmanı istediğim birşey var. | Open Subtitles | لقد تتبعت بعض هذه الصلات الأسيوية لكن حالياً يوجد شىء أريدكِ أن تريه |
| Sen Asya alt kategorisindesin kardeşim. | Open Subtitles | الآن، بالنسبة للأجناس الأسيوية فأنتِ هنا يا أختي |
| Asya'nın alt kategorilerine bakarsak seni buluruz. | Open Subtitles | الآن، بالنسبة للأجناس الأسيوية فأنتِ هنا يا أختي |
| Asyalı kelebeğim Lee'yi terk ettikten sonra ben de öyle pişman pişman bakıyordum. | Open Subtitles | لقد كان عندي نفس تلك النظرة من الأسف.. عندما هربت إلى لي فراشتي الأسيوية الصغيرة |
| Şu Asyalı fıstığa çakarım diye korkuyorsun... hani şu senin peşinden koştuğun. | Open Subtitles | تخشى مضاجعتي لتلك الأسيوية الصغيرة التي كنت تغازلها ذكرني باسمها؟ |
| Evet. Güzel, Asyalı kadın. Acayip baştan çıkarıcı ama sırlar ve tehlikeler saklıyor. | Open Subtitles | نعم، الأسيوية الجميلة المجهولة إنها مغرية جداً لكن تخفي الأخطار والأسرار |
| Patlama Manchester'da Asyalıların yoğunlukta olduğu bir bölgede meydana geldi. | Open Subtitles | وقع الإنفجار في أحد الأحياء الأسيوية العامرة في (مانشيستر). |
| Nişanlısı, üst düzey müsabakaları ertelenmiş Asya Turu'na bile ilgi duymuştu. | Open Subtitles | خطيبته وضعت أهتمامها حتى في شرائط مؤجلة للأحداث الكبيرة من الجولة الأسيوية |
| Lao'yu Asya topraklarında yakalarlarsa, Çin hükümetinden fazladan ödeme alacaklar. | Open Subtitles | إذا قاموا بأعتقاله على الأرض الأسيوية سيحصلوا على تمويل إضافي من الحكومة الصينية |
| Asya Boynuzlu Kurbağalar'a yardım için, soyları tehlikede. | Open Subtitles | إنّه لصغار الضفادع المقرنة الأسيوية إنّها في خطر |
| Hayal edebileceğimden fazla Asya pornosu kiralanan dükkan değilmiş demek sadece. | Open Subtitles | ليس مجرد متجر استئجار المزيد من الإباحيات الأسيوية التي يمكن أن أتخيلها |
| Ayrıca bankacılık işlemlerini de Asya Pasifikin uluslararası sularında bir yattan yapıyor. | Open Subtitles | كما يقوم بعملياته البنكية من على يخت موجود في مياه المحيط الهادي الأسيوية الوطنية |
| O gemilere geri dönmelerini ve Asya sularını terk etmelerini söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | ستأمرهم بالأستدارة .و الأبتعاد عن المياه الأسيوية |
| Bu tüm Asya dinleri tarafından taşınan büyük bir içgörüdür. | TED | هذه هي الرؤية العظيمة التي جعلت كل الديانات الأسيوية قد نجحت . |
| Hiç değilse bunda, bir siyahi çocuk bir Asyalı ve Hint kızdan oluşan sahte yemek fotoğraflarından yok. | Open Subtitles | على الأقل هذا الملصق ليس عليه صورة وقت الغداء المزيفة للرجل الأسود و الفتاة الأسيوية و هندي |
| Bir Numaralı Asyalı ve Mutlu Striptizci Aptal Alabalık Joe. | Open Subtitles | أوه , الأسيوية الأولى. الغبي صاحب فم سمك السلمون. جو المتعري السعيد. |
| Bir numaralı Asyalı, bu tam da senin söyleyeceğin bir şey. | Open Subtitles | أيتها الأسيوية رقم واحد ذلك تماماً ما قد تقوليه |
| Herkesin gerçek bilgiye erişimi olurdu, utanç verici zenofobik olaylar yaşanmazdı, Philedelphia'da Asyalı görünümlü kişilerin saldırıya uğraması gibi. | TED | ولو أن هناك معلومات حقيقية تتوارد إلى الناس في كل مكان، لما رأينا حوادث محيرة ومشينة لرهاب الأجانب كالهجوم على أصحاب الملامح الأسيوية في ولاية فلادلفيا. |
| Yılan çok ender bulunuyor. Asyalı kum engereği. | Open Subtitles | الثعبان نفسه نادر جداً، "أفعى الرمال الأسيوية". |
| Ve eğer Kanada bu kadar iyi ve dost canlısıysa, nasıl oluyor da uyuşturucularımızın büyük kısmı Asyalı uyuşturucu çetelerinizden geliyor? | Open Subtitles | ولو أن كندا بهذه الروعة, لماذا تأتي كل مخدراتنا... من العصابات الأسيوية لديكم؟ |
| Patlama, Manchester'da Asyalıların yoğun olduğu bir muhitte gerçekleşti. | Open Subtitles | وقع الإنفجار في أحد الأحياء الأسيوية العامرة في (مانشيستر). |