"الأشبين" - Translation from Arabic to Turkish

• sağdıç
• sağdıcım
• sağdıcınım
• sağdıcı

Bu teklif konusunda düşündüğünü bildiğim için harika bir sağdıç konuşmam olduğunu söyleyerek ortamı biraz neşelendirmek istedim.
أعرف أنك تفكرين ملياً في مسألة الزواج فسأسهل عليك الأمر وأعلمك بأن خطاب الأشبين رائع

Yazmam gereken bir sağdıç konuşmam var ve buna zamanım yok.
لدي خطبة الأشبين لأكتبها وليس لدي وقت لأكتبها

Ama, en iyi sağdıç ne yapar, bilirsiniz.
حسناً، أنتم تعرفون ماذا يفعل الأشبين الأفضل

Buraya benim sağdıcım ve asistanım olmanı istemek için geldim.
أنا آتيت إلى هنا لأطلب منك أن تكون الأشبين الخاص بي مساعدي

Tom, bak sen evlensen, ben senin sağdıcım olmanı isterdim.
(توم)، لو ستتزوج أتوقع لأن أكون (الأشبين)

Çünkü... ikiniz evleniyorsunuz ve ben de sağdıcınım.
لأنه ... أنتما ستتزوجان و أنا الأشبين

sağdıç işleri halledildi, bu yüzden görev içim müsaidim.
مهام الأشبين إنتهت لذا أنا متواجد تماماً لهذه المهمه

Bekarlığa veda partisinden sağdıç sorumludur.
أنا الأشبين المسئول عن حفل وداع العزوبية.

İşte burada. sağdıç babasını gururlandırmak için hazır mı?
هاهو، الأشبين على وشك أعطاء والده الشرف

Dinle, düğünde sağdıç olmaya ne dersin?
حسناً،كيف أن تكون الأشبين في العُرس؟

Ama beni daha önce kimse sağdıç yapmamıştı.
"ولكن لم يدعونى أبدا الرجل المفضل "الأشبين

Ben kız kardeşimin düğününde sağdıç olduğum için geldim.
لأنني الأشبين في حفل زفاف اختي.

İlk olarak, sağdıç damadı geline teslim etmez.
أولاً الأشبين لا يسلم العريس

sağdıç konuşması nasıl gidiyor?
خطبة الأشبين تبدو جاهزة؟

Bu Jack. Düğünde sağdıç olacak. Yeniden bir araya geldik.
هذا (جاك) إنه الأشبين في الزفاف وللتو عدنا سوياً

sağdıç müziği seçer.
الأشبين إختار الموسيقى

O zaman sıra sağdıç olarak bana geldi.
حسناً ، تصل لي ، الأشبين

Ben sağdıcım.
انا الأشبين

- Ben sağdıcınım senin.
الأشبين .... لا

Hiçbiri olmaz bak, Adrian sana sağdıcı olmanı teklif edecek kabul etmelisin ama şaşırmış gibi yap.
فضفاض من الخلف وسيكون رائع لن افعل ذلك انظر, ادريان سيطلب منك ان تكون الأشبين