| Ve tam bir organik profil için kızıl ötesi veri gerek. | Open Subtitles | ونحن بحاجة لبيانات الأشعة تحت الحمراء للحصول على الصورة العضوية الكاملة |
| Her kapının üstünde kızıl ötesi kameralar ve biri de sokağa bakıyor. | Open Subtitles | كاميرات الأشعة تحت الحمراء فوق ،كل مدخل و واحدة موجهة الى الشارع |
| Kızıl ötesi ışınları kullanarak deneğin beyin aktivitelerini saptayan bir optik tarayıcı. | Open Subtitles | إنه جهاز فحص بصري ,يستخدم الأشعة تحت الحمراء ,ليحدد أماكن نشاط الدماغ |
| Bir hayvan kızılötesi ışını tetiklediğinde kameralar otomatik olarak açılıp kaydetmeye başlayacak. | Open Subtitles | حينما يقطع الحيوان الأشعة تحت الحمراء سوف تشتغل الكاميرا مباشرة وتشرع بالتسجيل |
| kızılötesi kameralar, açıklanamayan Termal anormallikleri yakalamak için kullanılıyor. | Open Subtitles | كاميرات الأشعة تحت الحمراء تُستخدم للكشف عن الشذوذ الحراري غير المُبرّر. |
| kızılötesi ışınların kum fırtınasında işe yaramadığını biliyor. | Open Subtitles | بماذا تفكر؟ تعلم أنّ الأشعة تحت الحمراء لا يمكنها إجتياز عاصفة رميلة |
| Suç mahallinde dedektifler kanıtları görmek için ultraviyole ışın kullanırlar. | Open Subtitles | في مكان الجريمة، المحققون يستعملون الأشعة تحت البنفسجية لرؤية الأدلة |
| Enerji izi ya da kızılötesi ışınlar, hareket dedektörü... | Open Subtitles | توقيع الطاقة أو الأشعة تحت الحمراء حركة كاشف، وأنا |
| Bir şekilde güneş ışıkları tayfı kızıl ötesine kaydı. | Open Subtitles | بطريقة ما الطيف الخفيف لنور الشمس أنتقل نحو الأشعة تحت الحمراء |
| Kızıl ötesi tespite karşı alçalıyorum. | Open Subtitles | أنا أطير منخفضاً لتجنب الأشعة تحت الحمراء |
| Uydudan kızıl ötesi görüntüye geçebilir misin? | Open Subtitles | يمكن أن تنقل من فوري مسح رادار إلى الأشعة تحت الحمراء؟ |
| Ultra kızıl ötesi görüş gözlüğün olmadığı için. | Open Subtitles | لأنك لا تملك نظارات واقية لرؤية الأشعة تحت الحمراء المتطرفة |
| Işını çıplak gözle göremezsiniz, ...ama makineyle kızıl ötesi resim çekerseniz, ...kabak gibi belli olur. | Open Subtitles | إنك لا تستطيع رؤية الشعاع بالعين المجرّدة لكنك تأخذ مرشح الأشعة تحت الحمراء من آلة تصوير رقمية وسيظهر بشكل رائع |
| Bu kameralarda kızıl ötesi görüntü yok. | Open Subtitles | الأشعة تحت الحمراء؟ ليس هناك أشعة تحت الحمراء تغذّي هذه الكاميرات |
| Kızıl ötesi içeride dört adam tespit etti. - İçeri girerken orada olmak ister misin? | Open Subtitles | تلتقط الأشعة تحت الحمراء أربعة أشخاص في الداخل هل تريدين المشاركة عند القبض عليهم؟ |
| Bu yüzden size nasıl farklı baktığımın bir örneğini göstermek istiyorum kızılötesi kullanarak. | TED | لذلك أريد أن أريكم مثالاً حول كيف نرى بشكل مختلف باستخدام الأشعة تحت الحمراء. |
| Ve bu bölge kahverengi görünmektedir, ama kızılötesi kullandığımız da ve onu işlediğimizde, birden, sahte renk kullanarak bölge açık pembe olarak görünmektedir. | TED | والموقع يبدو بنيا واضحا، ولكن عندما نستخدم الأشعة تحت الحمراء ونقوم بمعالجة كل ذلك، بشكل مفاجئ، باستخدام لون زائف، يظهر الموقع ورديا مشرقا. |
| Bu cismi farklı ışıkla inceliyorum: ultra-viyole, optik ve yakın kızılötesi ışıkla. | TED | درست هذه المجرة تحت أضواء مختلفة. الضوء الفوق بنفسجي، والضوء المرئي، وضوء الأشعة تحت الحمراء. |
| Termal tarayıcıya göre içeride 19 kişi var. | Open Subtitles | حسناً,الأشعة تحت الحمراء بيَنَت أن هناك 19 شخص بالداخل |
| Termal tarayıcıya göre içeride 19 kişi var. | Open Subtitles | حسناً,الأشعة تحت الحمراء بيَنَت أن هناك 19 شخص بالداخل |
| Normalde, insan gözü karbondioksit gibi gazları göremez fakat kızılötesi ışınların belli dalga boyları CO2 yada metan gibi gazlar tarafından emiliyor. | Open Subtitles | عادة، غاز ثاني أكسيد الكربون غير مرئية للعين البشرية، ولكن موجات معينة من الأشعة تحت الحمراء وسيتم استيعاب بواسطة الغازات مثل CO2 أو الميثان. |
| Hareketi algılayan kızıl ötesi bir ışın. | Open Subtitles | إنه شعاع من الأشعة تحت الحمراء يقوم بالكشف عن الحركة |
| kızılötesi ışınlar devre dışı. | Open Subtitles | الأشعة تحت الحمراء تقلبت. |
| Kızıl ötesine geçiyoruz. | Open Subtitles | التحويل إلى الأشعة تحت الحمراء. |