| Maalesef bu tip şeyler sadece serbest olmayan yazılımlarla yapılabiliyor. | Open Subtitles | للأسف هذه الأشياء يمكن القيام بها فقط بالبرامج غير المجانية |
| Bu şeyler zarar verebilir, en azından bu bu bıçaklar. | Open Subtitles | هذه الأشياء يمكن أن تؤذي على الأقل مع هذه الشفرات |
| Böyle şeyler olur. | Open Subtitles | الأشياء يمكن أن تحدث بهذه الطريقة في الحياة بهذه البساطة الشديدة |
| Bu şeyler her an yerden fırlayabilir. | Open Subtitles | هذه الأشياء يمكن أن تقفز فوق في أية لحظة. |
| Akıllı bir polisin benim için yapabileceği çok şey var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء يمكن لشرطى ذكى ان يقدّمها لى |
| Sanırım Kaynak'ın bile yenemeyeceği bazı şeyler var. | Open Subtitles | أفترض أن هناك بعض الأشياء يمكن حتى المصدر لا يهزم. |
| Asla elime almam. O şeyler seni öldürür. | Open Subtitles | لا ألمسهم أبداً هذة الأشياء يمكن أن تتسبب بقتلك |
| Bu şeyler pencereden içeri dalabilir. | Open Subtitles | هذه الأشياء يمكن أن تدخل من خلال النوافذ. |
| ve tabii siz biliyorsunuz o şeyler çok hasar verebiliyor. | Open Subtitles | وأنا لست بحاجةٍ إلى أن أخبرك بأن تلك الأشياء يمكن أن تحدث بعض الضرر |
| Bazı şeyler aynı zamanda hem çok kötü, hem de çok iyi olabilir. | Open Subtitles | بعض الأشياء يمكن أن تكون سيئة حقاً وجيدة حقاً في نفس الوقت |
| Bu şeyler tedavi edilebilir. | Open Subtitles | إنها واقعة في الحب هذه الأشياء يمكن معالجتها |
| -Öyle olduğunu biliyorum bazı şeyler karmaşık olabilir. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك الأشياء يمكن أن يكون معقدا. |
| Bu gibi zamanlarda onlara bunu sağlayabilecek adamda güvenebileceklerini düşündükleri bazı şeyler olmalı. | Open Subtitles | على الرجال الذين يمكنهم طمأنتهم أنه في أوقات مثل هذه، هناك بعض الأشياء يمكن الإعتماد عليها. |
| O şeyler fazla hava almazlar. | Open Subtitles | تلك الأشياء يمكن أن تكون محكمة السد تماماً |
| Evet, aniden. Garip şeyler hep aniden olur. | Open Subtitles | أغرب الأشياء يمكن أن تحدث فجأة |
| Bu şeyler sizi öldürebilir. | Open Subtitles | يقال لي أن هذه الأشياء يمكن أن تقتلك |
| Başlangıçta aramızın çok iyi olmadığını biliyorum ama, belki bazı şeyler daha iyi olabilir. Çok daha iyi. | Open Subtitles | أعرف أننا نبدأ على نحو سيّئ, لكنّ الأشياء يمكن أن تتحسّن ... |
| Bu şeyler tam bir baş belası olabiliyor. | Open Subtitles | هذه الأشياء يمكن أن تكون مؤلمه |
| Yani, bu dosyalar yok edilecekti ve biz hiçbir şey öğrenemeyecektik. | Open Subtitles | ,أعني هذه الأشياء يمكن أن تختفي ووقتها لن نتوصل لشيء أبدا |
| Aslında 2100 yılına dair pek çok şey bildiğimiz türden. | TED | لكن بالفعل، في عام 2100 معظم الأشياء يمكن التعرف عليها بشكل مفاجئ. |
| Oldukça etkileyici. Bir yıl içinde çok şey olabilir. | Open Subtitles | حسنٌ, إن ذلك رائعٌ حقّاً, لكن مهلاً، الكثير مِن الأشياء يمكن أن تحدث خلال سنة. |