| Ve İngilizcemin oldukça ilerlediğini hissetmiştim oraya gidip Arkadaşlarla konuşup bütün bunları yaptığımızda. | TED | ولاحظت بأن لغتي الإنجليزية تطورت كثيرا الذهاب هناك والحديث مع كل هؤلاء الأصحاب |
| Arkadaşlarla akşam yemeğine gideceğimizi söylerdim. | Open Subtitles | أنت تعرف , أخبرها بأن مجموعة من الأصحاب سوف يخرجون للعشاء |
| Evödevleri ağaçlara tırmanmak, kaleler inşa etmek ve Arkadaşlarla oynamak olmalı... | Open Subtitles | الواجب يجب أن يتسلق الأشجار، يبني قلاعاً ويلعب مع الأصحاب |
| Bu arkadaşlar sormak için sadece doğal olduğunu. | Open Subtitles | من شيم الأصحاب السؤال عن بعضهم |
| İzninizle arkadaşlar. | Open Subtitles | أعذروني أيها الأصحاب |
| Sanki Ahbaplar'daki* Russ ve Rebecca* gibiyiz. | Open Subtitles | مثل (راس) و(ريبيكا) في فيلم "الأصحاب" |
| Arkadaşlarla buluşmam gerekiyor ve çok geç kaldım. | Open Subtitles | اللعنه أتعلمين , يجب علي أن اقابل بعض الأصحاب وبالفعل تأخرت كثيراً |
| Hayır, Arkadaşlarla sörf yapacağız. | Open Subtitles | لا, سأذهب لركوب الأمواج مع الأصحاب |
| Arkadaşlarla takılıyordum. | Open Subtitles | . مع بعض الأصحاب |
| Arkadaşlarla takılacağım. | Open Subtitles | سأكون مع الأصحاب . |
| Bak sana arkadaşlar getirdim.. | Open Subtitles | و أحضرت الأصحاب |
| Ahbaplar. | Open Subtitles | "الأصحاب"! |