| Evet, Sol asıl sahibiydi. Ben burayı ondan satın aldım. | Open Subtitles | أجل * سول * هو المالك الأصلى أستعرت المكان منه |
| Babasının yani asıl Carl'ın gölgesi olmaktan hiç sıyrılamıyordur. | Open Subtitles | يعنى أنة لا يمكنة أن يبتعد ابداعن ظلال الموت, كارل الأصلى, على ما أعتقد |
| -Sana da. Parşömen dokusu Orijinal Rambaldi belgesini içeriyor. | Open Subtitles | الألياف تتفق مع ألياف ورق رمبالدى الأصلى |
| Vücutlarınız bizim binlerce yıl önceki Orijinal vücutlarımıza benziyor. | Open Subtitles | أجسامكم قريبه من شكلنا الأصلى منذ ألاف السنين |
| Aslında Orijinali Fransızca. | Open Subtitles | فى الواقع ، النص الفرنسى الأصلى كان ليكون |
| orjinal kaydı yokettiler ama bir kopyasını telefonuma kaydetmiştim. | Open Subtitles | لقد حطموا الشريط الأصلى لكنى نسخته على الهاتف قبل ذلك |
| Yani bacak, asıl kırıkların üstünden ve altından kırılarak yeni kemik oluşturulur. | Open Subtitles | ليتكون عظم جيد حقيقة الأمر أننا سنقوم بكسر العظام أعلى وأسفل الكسر الأصلى |
| Mahkemede sen de vardın. asıl ifadesini duydun. | Open Subtitles | لقد كنتى فى المحكمة و سمعتى البيان الأصلى |
| Senin asıl memleketin orası, değil mi? | Open Subtitles | أنها موطنك الأصلى , أليس كذلك ؟ |
| İşin aslı Direktör Bentley asıl Bilgisayar'a danışmadan bir Bilgisayar saha denemesi yapmamalıydın. | Open Subtitles | "الحقيقه هى يا مديره "بنتلى أنتِ لم يجب عليك أبداً أن تجربى التداخل فى الميدان بدون إستشاره التداخل الأصلى |
| Şehrin asıl ismi, Vis Uban, "Gücün Yeri" olarak tercüme ediliyor, fakat bunun anlamı orada Anubis'i alt etme yolunu bulacağımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | * أعنى أن الأسم الأصلى للمدينه * فيس-أوبان " الذى يترجم الى " مكان القوى العظيمه لكن لا يوجد اى إشاره لهزيمه * أنوبيس * هناك |
| K-20'nin asıl amacı cihazı çalmak. | Open Subtitles | تلك النية العازمة للمدعو (ك-20) هى سرقة الجهاز الأصلى. |
| En üstte metalik gri, altında kahverengi, onun altında da, Orijinal altın sarısı boyanın üstünde yine metalik gri var. | Open Subtitles | فضى ثم بنى ثم فضى مره أخرى فوق الذهبى الأصلى |
| Auschwitz'in yeni kampındaki Orijinal plan ise, aynı alanda 9 kişinin barınmasıydı. | Open Subtitles | هنا في معسكر "آوشفيتس" الجديد ، المُخطط الأصلى كان أن يُحشر 9 سجناء فى نفس المساحة |
| Dışarıda Orijinal filmin şablonunu izleyen bir katil dolaşıyor. Biliyorum, çok çılgınca. | Open Subtitles | هناك قاتل بالخارج يحاكى الفيلم الأصلى |
| Orijinal Gillespie, ilk o satıl almıştı. | Open Subtitles | جيليزبى الأصلى لقد قام بشرائها جديده |
| Orijinal film çalınmış. | Open Subtitles | الفيلم الأصلى قد سرق |
| Bu da bizi Orijinal alıcının ismine yönlendirdi. | Open Subtitles | هذا قادنا إلى المشترى الأصلى |
| Orijinali geri aldığınız sürece, umurunuzda bile değil. | Open Subtitles | لم تهتموا طالما ستسترجعون الأصلى |
| Peki ya şu altındaki Orijinali? | Open Subtitles | وماذا عن الوشم الأصلى الذى تحته؟ |
| orjinal kaydı yokettiler ama bir kopyasını telefonuma kaydetmiştim. | Open Subtitles | لقد حطموا الشريط الأصلى لكنى نسخته على الهاتف قبل ذلك |
| Aslında Robert Chan diye telaffûz edilir. Ve şimdi de huzurlarınızda Lard Lad'in orjinal versiyonu Bay Laird Lad. | Open Subtitles | فى الواقع هيا تنطق روبرت تشان و الأن من فضلكم رحبوا بالموديل الأصلى لفتى شحم الخنزير |