| Yüksek sesler, Parlak ışıklar oğlunuz gibi insanlar için daha çok sorun olabilir. | Open Subtitles | الضوضاء الصاخبة، الأضواء الساطعة يمكن أن تكون صعبة بشكل إستثنائي لشخص مثل ابنكِ. |
| Yüksek sesler, Parlak ışıklar oğlunuz gibi insanlar için daha çok sorun olabilir. | Open Subtitles | الضوضاء الصاخبة، الأضواء الساطعة يمكن أن تكون صعبة بشكل إستثنائي لشخص مثل ابنكِ. |
| Bu oyun kesinlikle semptomlarımı tetikleyebilecek bir şeydi Parlak ışıklar, kalabalık mekanlar gibi şeyler, iyileşme sürecimi yavaşlatabilirdi. | TED | وهم أي شيء يمكن أن يتسبب في ظهور أعراضي وبالتالي إبطاء عملية الشفاء وهي أشياء مثل الأضواء الساطعة والأماكن المزدحمة. |
| Adanın en yüksek noktasına tuhaf bir kule dikti her gece parlak ışık yanıyordu. | Open Subtitles | بنى برج غريب على أعلى نقطة من الجزيرة مع الأضواء الساطعة التي تُحرق ليلًا |
| Sesler, ve... parlak ışık onu çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | الضجة... و الأضواء الساطعة تضايقه بشدة |
| Kanaatimce, size ve bu kasabaya... büyük bir hizmette bulunmuş bir insanı alıp... bütün çekingenliğiyle gün ışığına sürüklemek... | Open Subtitles | لكن بالنسبة لطريقتى فى التفكير أخذ رجل واحد والذى قدم لك ولهذة البلدة خدمة كبيرة وسحبة بالطرق المتحفظة إلى الأضواء الساطعة |
| O kova, Parlak ışıklar tarafından ısınıp, metali genişleştirdiği için babamın kafasından cıktı. | Open Subtitles | الدلو انخلع من رأس أبي لأن حرارة الأضواء الساطعة سخنته فتمدد |
| ¢İ Kim istemez Parlak ışıklar ve bu büyük şehri ¢İ | Open Subtitles | أتطوّق للذهاب إلى الأضواء الساطعة* *والمدينة الكبيرة |
| - ¢İ Parlak ışıklar, büyük şehir ¢İ - ¢İ Yüce bir bakış açısı ¢İ | Open Subtitles | -*الأضواء الساطعة في المدينة الكبيرة* -*وجهات النظر الرفيعة* |
| Burada olmaz. Gel alabilir misin? Parlak ışıklar." | Open Subtitles | "أنا آسف ليس هنا يمكن أن يحصل لي الأضواء الساطعة" |
| Evet, Parlak ışıklar, büyük şehir. | Open Subtitles | أجل، الأضواء الساطعة مدينةكبيرة |
| Her gece yanan Parlak ışıklar ile. | Open Subtitles | مع الأضواء الساطعة التي تُحرق ليلًا |
| Binlerce parlak ışık. | Open Subtitles | آلاف الأضواء الساطعة -وهل رأيت ذلك؟ |
| Kule'nin altındaki topraktan binlerce parlak ışık yükseliyor gemilerin etrafını sarıyor ve onları yok ediyor. | Open Subtitles | آلاف الأضواء الساطعة تنبعث من الأرض تحت البرج... {\pos(192,200)} تحيط بالمركبات وتدمّرها {\pos(192,200)} |
| Kanaatimce, size ve bu kasabaya... büyük bir hizmette bulunmuş bir insanı alıp... bütün çekingenliğiyle gün ışığına sürüklemek... | Open Subtitles | لكن بالنسبة لطريقتى فى التفكير أخذ رجل واحد والذى قدم لك ولهذة البلدة خدمة كبيرة وسحبة بالطرق المتحفظة إلى الأضواء الساطعة |