| Benden özür dileyip 6 paket bira ısmarlıycaksınız. | Open Subtitles | أتوقع الأعتذارات و العلب الجعة الستة من عندك |
| Çünkü bence bütün bunlar için Rory'yi suçlamak özür dilemek zayıflıktır, acizliktir. | Open Subtitles | لأني لم أعتقد أن كل هذا اللوم على روري وتعطيني هذه الأعتذارات اللئيمة والعرجاء والضعيفة |
| Şey, daha özür dilemem gereken bir sürü insan var, yani... | Open Subtitles | حسنا, يجب أن أقدم الكثير من الأعتذارات لذا... |
| Onun için özür dilemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ تقديم الأعتذارات بدلاً عنه. |
| - Hediye bol, özür az. | Open Subtitles | كثير من الهدايا وبعض الأعتذارات الحقيقة |
| - O pek özür dilemez. | Open Subtitles | -إنها حقـّاً ممّن لا يقدمون الأعتذارات . |
| Sanki sana kızılmasın diye otomatik olarak özür diliyorsun! | Open Subtitles | ! شينجي ] ، الأعتذارات هي شخصيتك ] ! |