| İnşallah kahrolası kerdeşim ortaya çıkar. Gelinsiz bir düğün, düğüne benzemez. | Open Subtitles | آمل أن تظهر أختي اللعينة، لا أحب الأعراس التي بلا عروس |
| Bay Mishra, birlikte birçok kez düğün yaptık. | Open Subtitles | سيد ميشرا, لقد جهزنا العديد من الأعراس معا |
| Ve oradaki düğünler ve cenazeler için para bulup birşeyler yapabilirler. | TED | ولقد لاحظ أنهم في الأعراس والجنازات يستطيعون أن يوجدوا المال الكافي لعمل ما يريدون. |
| Evet, arada bir kendimi düğünlere atıyorum ama cenazeler çılgın oluyor! | Open Subtitles | أجل, إنني أتطفل على الأعراس من حينٍ لآخر, لكن الجنازات لاتصدق |
| Özellikle düğünler sersemletir. düğünlerde saçmalarım, bilhassa kendikimde. | Open Subtitles | ،هذا محير قليلاً، خاصة في الأعراس أنا أخرق فيما يخص الأعراس، وبخاصة عُرسي |
| - Düğünleri severim. - Hiç gitmedim. | Open Subtitles | احب حفلات الأعراس لم اذهب من قبل لأي واحدة |
| Sana düğün hazırlamaktan vazgeç demiştim. - Karan, Iütfen beni yalnız bırak. | Open Subtitles | قلت لك توقفي عن إعداد الأعراس – كاران, أرجوك اتركني وحدي - |
| düğün hazırlamanın hiçbir zorluğu yoktur. | Open Subtitles | لديك مشروع ناجح في مجال إعداد الأعراس و كل ما لديك هو شاب |
| Chaz Reinhold, düğün çapkınlığının kutsal kurallarını 12 sene evvel bize aktardığında, bize bir miras bıraktı. | Open Subtitles | عن التطفل في الأعراس قبل 12عاماً فقد منحنا إرثاً |
| ve duyduğuma göre bütün düğün evleri erkenden gelip hepsini alıyorlarmış. | Open Subtitles | و سمعتُ بإن منظمو الأعراس يأخذونها مبكراً ، ويشترونها جميعاً |
| Bir sürü düğün, cenaze, karate gösterisi kaçırdım. | Open Subtitles | فوّت الكثير من الأعراس والجنازات وعروض الكاراتيه |
| Bir düğün organizatörü en az onbeş milyon rupi komisyon alır. | Open Subtitles | عمولة منظم الأعراس تبلغ 15 مليون روبية على الأقل |
| İçiçe iki şapka, bayan. Partiler, düğünler için... | Open Subtitles | إنّها قبّعتان في واحدة آنستي، للحفلات، وَ الأعراس |
| düğünler için daima binlerce milyonlarca rupi harcanacak ve bütün bunlar için kim gerekli? | Open Subtitles | سيصرفون آلاف وملايين الروبيات على حفلات الأعراس ومن سيطلبون منه أن ينظم العرس؟ |
| Ben cenazelere ve hastanelere giderim ve bazı düğünlere. | Open Subtitles | أذهب للجنازات والمستشفيات. وبعض الأعراس. |
| düğünlere davetsiz geliyorlar, bu şekilde kızlarla yatıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يتطفلون على الأعراس لكي يمارسون الجنس مع الفتيات. |
| - Eh, bilirsin işte ne olsun. düğünlere gidiyorum. | Open Subtitles | كما تعلم, القليل من هذا وذاك والتطفل على الأعراس |
| Açıkçası Tosh, düğünlerde bulunmak hiç bana göre değil. | Open Subtitles | الحقيقة يا توش ، أن الأعراس لم تكن تلائمني أبداً |
| düğünlerde bu şarkıyla dans etmek zorunda kalmayacaktık. | Open Subtitles | حتى لا أكون مضطراً للرقص على تلك الأغنية في الأعراس |
| Düğünleri seven nedime gibi birine. | Open Subtitles | شخص ما يحب الأعراس شخص ما كــ وصيفة الشرف |
| Ekim düğünlerine bayılıyorum. Geçen Ekim düğününü göstereyim | Open Subtitles | أعشق الأعراس في شهر أكتوبر سأريك شيئاً فعلناه أكتوبر الماضي |