| İkinci ekip yukarı. Üçüncü ekip aşağı. | Open Subtitles | الفريق الثاني إلي الأعلي والثالث إلي الأسفل |
| yukarı ulaştığımızda, telden kayacağımız yere az kalacak. | Open Subtitles | سوف نجلبهم إلي الأعلي ومن ثم نذهب لنعثر علي القبّعه |
| Beyefendiler arasında yapılmış ufak bir anlaşma diyelim. Yüce Divan'la yaptığın da bu muydu? | Open Subtitles | أهذا ما تطلقه علي إتفاق مرتب مع المجلس الأعلي ؟ |
| Eğer Yüce Divan onaylı bir saldırıysa... | Open Subtitles | ربما تم إقرار الأمر من قِبل المجلس الأعلي |
| - Yukarıda başka biri daha var... ve o benim düşmanım. | Open Subtitles | أنا من يقف في الأعلي هناك من أعلي منك وهو عدوي |
| - Telefona cevap versek iyi olur, herkes Yukarıda. | Open Subtitles | ـ من الأفضل أن نرد على الهاتف, الجميع فى الأعلي ـ مرحباً |
| yüksek Konsey'in Şansölyesine suikast düzenlemek suçundan tutuklusunuz. Onu kurtarmaya çalıştı. | Open Subtitles | أنتما متهمان بتصفية مستشار المجلس الأعلي لدينا. |
| Kravat taktığın zaman gömleğinin Üst düğmesini bağlayacaksın. | Open Subtitles | عليكِ أن تُغلقي الزر الأعلي لقميصك عندما ترتدين رابطة العنق |
| Eğer senin yerinde olsaydım çok geç olmadan yukarı çıkardım. | Open Subtitles | اذا كنتُ مكانك ، سأذهب الي الأعلي قبل أنّ يفوت الآوان |
| Ne diyorsa onu yap, hadi yukarı çık. | Open Subtitles | افعلي كما قال، هيا، الي الأعلي. |
| Galiba yukarı çıkmak istiyorsun değil mi? | Open Subtitles | .أعتقد أنك تود الصعود للطابق الأعلي |
| Yüce Divan'a kendin gidebilirsin. Anlaşman var. | Open Subtitles | بإمكانكِ الذهاب إلي المجلس الأعلي فلديكِ معاهدات معهم |
| Yüce Divan'ın da olayın içinde olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقد بأن المجلس الأعلي متورط بالأمر ؟ |
| Böylelikle sen de onun peşinden gidip onu öldürecektin ve Yüce Divan da senin üstüne çullanacaktı. | Open Subtitles | لكي تقومِ بتعقبه ثم تقتلينه ثم يبدأ المجلس الأعلي بالنيل منكِ |
| Yatak odası Yukarıda, Tüm gökyüzü bizim olacak. | Open Subtitles | يمكننا وضع غرف النوم في الأعلي, والحصول علي كل المساحة. |
| Yukarıda patronluk tasladığı yetmiyormuş gibi bir de aşağıya gelir. | Open Subtitles | كما لو كام غير مكتفي بوجودنا وتعبنا في الأعلي الآن يأتي ليشاهد تليفزيوني الصغير |
| Buraya geldiğimizden beri kayda alınıyoruz, video teypler de Yukarıda. | Open Subtitles | نحن نصور علي شريط فيديو منذ وصلنا إلي هنا والشرائط في الأعلي |
| yüksek Konsey'in adalet anlayışı sıradan değildir. | Open Subtitles | عدالة المجلس الأعلي ليست كعدالة النظام القضائي العادي |
| Demek istediğim, az önce çok güzel bir yerdeydim, sonra bir anda yüksek Konsey'in patronu ve onun muhafız grubu benim yerime girip, altını üstüne getiriyorlar. | Open Subtitles | أعني أني كنت في مكان جيد وفجأة رئيسة المجلس الأعلي ومجموعة مراقبيها |
| yüksek bir yere gözcü, hazırda şoförüyle bekleyen bir araç ve dikkat dağıtacak birisini mevzilendirmelisiniz. | Open Subtitles | فأنت تحتاج إلي شخص يراقب الأجواء من الأعلي وسائق لسيارة الهروب وشخص لتشتيت إنتباه الهدف |
| Spalding, sana alt katı gezdirsin ben de Marty'e Üst katı gezdireyim. | Open Subtitles | ابدأي في الأسفل مع سبولدنج وأنا في الأعلي مع مارتي جولتان |
| Şu duvarın Üst kısmında kurşun delikleri var... | Open Subtitles | هناك ثقوب طلقات رصاص في الجزء الأعلي من الجدار، |
| - Bulamıy... - Üst çekmecede. | Open Subtitles | لا أستطيع فقط أن أجد الدرج الأعلي |