| Başka bir deyişle, siz ve diğer insanlar arasındaki bariyeri yok ettiniz. | TED | أي بمعنى آخر لقد قمت بإزالة الحاجز بينك وبين الأفراد الآخرين |
| Siz ve diğer insanlar arasındaki bariyeri yok ettiniz. | TED | فأنت بهذا قمت بإزالة الحواجز بينك وبين الأفراد الآخرين |
| Tüm diğer kayıtlara da ulaştım ve başka kimsenin bundan haberi yok. | Open Subtitles | تفحصتُ سجلات كل الأفراد الآخرين ولم أجد أى شخص آخر |
| Hatta geride bıraktıkları diğer üyeler için etin bir kısmını geri götürürler. | Open Subtitles | حتى أنهم يأخذون بعضها معهم ليتقاسموها مع الأفراد الآخرين من مجموعتهم لم يكن اللحم مجرد طعام, |
| Sert kışlardan birinde, bir adam açlıktan ölmek üzere olduğunu hisseder.Erzakları ve yardımlar tükenmiştir... hayatta kalabilmek için, kamptaki diğer arkadaşlarını yiyen bir yamyama dönüşür. | Open Subtitles | خلال شتاء قارس يجد الرجل نفسه جائعا ومقطوعا من الإمدادات أو المساعدة فيتحول لآكل لحوم البشر كي ينجو فيأكل الأفراد الآخرين من مجموعته أو قبيلته |
| Yaşayan diğer canlılardan birçoğu erken öldü ve soylarının devam ettirmede başarısız oldular. | Open Subtitles | كثير من الأفراد الآخرين ماتوا صغاراً وفشلوا في التكاثر |