| Hey, seni bırakabilir ve bende sana birkaç avokado fırlatabilirim. | Open Subtitles | بإمكانه أن يوقعك على الأرض وبعدها سأرمي عليك بعض الأفوكادو |
| Dev tembel hayvanlar olmasaydı, bugün avokado olmayabilirdi. | TED | في الواقع، ما كنا لنحصل على الأفوكادو اليوم لولا حيوانات الكسلان العملاقة. |
| Miksere koymadan önce avokadonun çekirdeklerini çıkarmalıydın. | Open Subtitles | يجب أن تخرجي البذور من الأفوكادو قبل أن تضعيها في الخلاط |
| Avokadodan yapılmış yüz maskesi 15 dakika boyunca yüzünüzde kalıyor ve sonra da... | Open Subtitles | قناع وجة الأفوكادو الذى تتركه لـ 15 دقيقة، |
| Bu ne çeşit bir dava ki seni avakado yemekten mahrum bırakıyor? | Open Subtitles | أن النُبل يتجسد بخدمة القضية أي قضية تكون هذه قضيةٌ تجعلك غير قادر على أكل الأفوكادو |
| Eskiden avokadoyu küçümsüyordum. | Open Subtitles | بالسابق كُنت أكره الأفوكادو |
| O gün olay sadece Avokadolar değildi. Beni o yüzden yakaladılar sadece. | Open Subtitles | ان هذا لم يكن حتى بشأن الأفوكادو |
| Avokadolara dikkat etin. Çekirdeği boğazımıza takılabilir. | Open Subtitles | أحترس من عضات الأفوكادو من الممكن أن تنغرس فى أعناقنا |
| Son zamanlarda avokadoları düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد تم التفكير في الأفوكادو في الآونة الأخيرة. |
| Sonra peyniri doğruyorsun, yumurtanın akıyla karıştırıyorsun, biraz avokado doğruyorsun, hepsini karıştırıyorsun. | Open Subtitles | عليك أن تقطع الجبنة إلى مكعبات ..وتضيفها إلى زلال البيض ثم تقطع بعض الأفوكادو وتخلطها كلها |
| Bu avokado maskesi mangolu ovucudan on kat daha iyi. | Open Subtitles | تعلمون ، هذه أنواع اقنعة الأفوكادو أفضل بعشرة المرات من تنظيف المانجا |
| avokado geçit töreni için bir şeyler yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يقوم بتحضير بعض الأمور من أجل عرض الأفوكادو |
| avokado için sebzelerin balığı diyorlar. Çok fazla omega-3 barındırıyor. | Open Subtitles | الأفوكادو هو سمك الخضراوات، غنيّ بأوميغا 3 |
| Pekala, bir tane avokado ve pastırmalı kızarmış peynir, bol gevrekli. | Open Subtitles | حسناً، جبن مشوي مع الأفوكادو ولحم الخنزير المقدد |
| avokado Meksika'nın yerel meyvesi ve guakemole sosunun ana malzemesi. | Open Subtitles | الأفوكادو فاكهة مكسيكية والمقوم الرئيسي للغواكامولي |
| Miksere koymadan önce avokadonun çekirdeklerini çıkarmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك ان تخرجيه من الأفوكادو قبل ان تضعيه في الأله |
| Toptan satışlarda avokadonun tanesi 30 sent. | Open Subtitles | أوووه، الأفوكادو بـ 30 سنت للواحدة بسعر الجملة. |
| Ama sonra, Avokadodan daha çok memnun olursun diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكن بعدها فكّرت أنّك قد تقدّرين الأفوكادو أكثر |
| Avokadodan daha çok mu memnun oluyorsun? | Open Subtitles | هل تقدّرين الأفوكادو أكثر؟ |
| Pazara gidip et almanı, ...biraz cecina, ...iki soğan ve biraz da avakado almanı istiyor ayrıca ben seçmeyecekmişim. | Open Subtitles | تريد منّا الذهاب الي السوق ونحضر بعض اللحم لحم مدخن وبصلتان وبعض الأفوكادو |
| Bu yüzden avokadoları yığmak için seni seçiyorum. | Open Subtitles | و لهذا انا دائما اجعلك ترتب "الأفوكادو". |