| Roma Katolik Kilisesi'nde, kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi olarak anılmaya başladı. | TED | وبالكنيسة الرومانية الكاثوليكية، أصبح يتعارف على شكل القلب كأنه قلب يسوع الأقدس. |
| Yeremya ve Babam adına en Kutsal olan Tanrı adına seni çağırıyorum. | Open Subtitles | بأسم أرميا وأبي بأسم الرب الأقدس أستدعيك هنا |
| Yılın en Kutsal gününde, Yom Kippur. | Open Subtitles | في يوم ما .. اليوم الأقدس في السنة .. يوم الغفران |
| O zamanın çoğunu ürüne, alışverişin Kutsal üçlüsü olan kişilere daha cazip gelmesi için, zamana uygun ve akılda kalıcı bir isim bulmakla harcadık: | Open Subtitles | .. أغلب ذلك الوقت الذي قضيته أركز على أن آتي باسم جميل وجديد للمنتج شيء يجذب : الثالوث الأقدس للتسويق |
| Bay Hitler, Stalin ile o paktı imzaladıktan sonra Aziz Papaz'ın gözünden düştü. | Open Subtitles | الاب الأقدس لم يعد مؤيداً لهتلر منذ ان وقع الاتفاق سيء السمعة مع ستالين |
| Yaptıklarıyla, bana çok daha Kutsal bir yol çizip,... ...beni kör inancımın cehaletinden kurtaran... ...Lord'uma ve kocama olan ebedi minnetimle. | Open Subtitles | في الامتنان الأبدي لسيدي وزوجي الذي رأيت في أعماله المسار الأقدس وخلصني من الجهل بالإيمان الأعمى |
| Doğu topraklarındaki en Kutsal şey. Bir kralın beğeneceği türden bir hediye. | Open Subtitles | الأقدس في الأراضي الشرقية، الهدية سوف يقدرها الملك. |
| İsa'nın Kutsal kalbi dünyanın her yerinde tapın, korun, yücel ve sevil şimdi ve sonsuza kadar. | Open Subtitles | ليكن قلب يسوع الأقدس معشوق ومصون وممجد ومحبوب من العالمين |
| Kutsal Baba'mız onun gayretlerini ne kadar desteklediğimizi göstermemiz için bizi bir araya topladı. | Open Subtitles | الآن, الأب الأقدس يدعو لنا جميعا لإعطاء ما في وسعنا لدعم مساعيه |
| En Kutsal, dürüst ve her yerde olan Tanrı'dan Cennet'teki babamızdan, bu yemekler konusunda nimetlerini istiyoruz. | Open Subtitles | الرب الأقدس والأحق والحاضر بكل مكان أبانا الموجود بالجنه نطلب بركتك بهذا الطعم |
| Biricik Kutsal Babamız, öğle yemeğinde ne yemek istersiniz? | Open Subtitles | حسنًا، يا جميلي ياأيّها الأقدس ماذا تريد أن تتناول على غدائك؟ |
| Kutsal Babamız, Kiliseyi dönüşü olmaz bir mahva sürükleyebilecek bazı yeni uygulamalar getirmek niyetinde. | Open Subtitles | يعتزم الأب الأقدس إلى إصدار تدابير جديدة يمكن أن تؤدي بشكل لا رجعة فيه إلى انقراض الكنيسة |
| "Kutsal Kalple" ilgili olarak bir yıl boyunca harika ödüller kazandım | Open Subtitles | هو مشاركة القلب الأقدس في البرنامج الفاخر "أطباء بلا حدود" |
| Kutsal Babamız, Papalık Sarayı'nda değil. | Open Subtitles | الأب الأقدس ليس في القصر الرسولي |
| O zamanlar, Princeton İleri Çalışmalar Enstitüsü’nde kalıyordum -- uzun yıllar Albert Einstein'ın eviydi ve tartışmalı olarak matematiksel araştırmaların Kutsal mekânı sayılıyor. | TED | في ذلك الوقت، كنت أقيم في معهد الدراسات المتقدمة في برينستون-- لسنين عدة، كان منزل إينشتين وكما يزعم، المكان الأقدس للبحث الرياضي في العالم. |
| Sonra Afrika' ya yöneleceğiz, Kutsal babanın tüm Zulu halkını vaftiz ettiği yere. | Open Subtitles | ثم نحن ستعمل على اطلاق النار إلى أفريقيا حيث الأب الأقدس هو ستعمل يبارك للأمة الزولو بأكملها. نعتقد انها اكبر المعمودية في كل العصور . |
| Herkes Limerick'in en Kutsal kent olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | قالوا أن "ليمريك" كانت المدينة الأقدس |
| Ben Kutsal Üçlü'yüm. | Open Subtitles | أنا الثالوث الأقدس |
| Ve Amerikalılarla barış imzalamalı ki Aziz Papaz'ın kalbini kıran bütün bu kötü olaylar bitsin. | Open Subtitles | وتوقيع معاهدة سلام مع الامريكان حينها كل الرعب الذي يحطم قلب الأب الأقدس سيزول |
| Beklerken Yahudileri katlediyoruz. Papa protesto etmeli. | Open Subtitles | بهذه الأثناء اليهود يبادون يجب على الأب الأقدس إدانة ذلك |