| Yani neden bana en yakın olan kişiden benim açımdan bakmaya çalışmasını görmesini beklemeyim ki? | Open Subtitles | أعني لماذا أتوقع الشخص الأقرب لي في هذا العالم أن يحاول رؤية الأمور من وجهة نظر |
| Bu akşamın yemeği bana en yakın olan insan tarafından gizli tarifleri ile sofrada olacak: | Open Subtitles | وجبة اليوم تم تجهيزها من الوصفة السريّة للشخص الأقرب لي في هذا العالم |
| Ayrıca bana en yakın olan kişi sensin. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، انت الشخص الأقرب لي في العالم |
| bana en yakın olan doktora benziyor. | Open Subtitles | الواحد الأقرب لي نظرات مثل الطبيب. |
| Tek başına ayakta kalan olmak istememiştim, o yüzden bazen eşimle bu yüzden evlendiğimi düşünüyorum, çünkü o 30'umda bana en yakın olan sandalyeydi." | TED | و لم أشأ أن أكون الواقف الوحيد ، لذا في بعض الأحيان إني أعتقد أني قد تزوجت زوجي لأنه كان الكرسي الأقرب لي في عمر ال30." |
| İşte bana en yakın yıldızlar bunlar. | Open Subtitles | هذه النجوم الأقرب لي |
| Şu dünyada bana en yakın olan kişi öldü. | Open Subtitles | كان الأقرب لي في العالم، مات |
| Şu an bana en yakın kişi... | Open Subtitles | الشخص الأقرب لي الآن هو... |
| Sen bana en yakın olansın. | Open Subtitles | أنتِ الأقرب لي |