| Başka doktorlar da var ama kendi hayatınızdan pay biçin. depresyon kazalara, düşük performansa ya da daha kötü şeylere neden olabilir. | Open Subtitles | لكن من حياتك الأكتئاب يمكن أن يسبب الحوادث |
| depresyon cinsel güçsüzlükte de etken rol oynar. | Open Subtitles | أتعرف أن الأكتئاب ربما يسبب العجز الجنسي |
| O da "Büyük depresyon" kuşağında büyüyenlerin bir parçası. | Open Subtitles | لكنها كانت جزء من هذا الجيل الذي نشأ خلال الأكتئاب |
| Kalanlar da depresyona girip alkolik olmuşlar. | Open Subtitles | الذين بقوا اصابهم الأكتئاب و أنقلبوا إلى مدمني كحول. |
| depresyona mi girecegim? Hayir. | Open Subtitles | اغوص في نوعاً ما من الأكتئاب بعد هذا؟ |
| Öğrendiğime göre depresyon için tedavi merkezine yatmış. | Open Subtitles | لقد عرفت للتو إنها أدخلت نفسها مصحة لعلاج الأكتئاب. |
| Lütfen, Will. İşte doğum sonrası depresyon geliyor. | Open Subtitles | أرجوك ويل وهنا يأتي الأكتئاب الذي بعد الولادة |
| O depresyon dönemine bir daha geri dönemem. | Open Subtitles | لا يمكنني العودة لهذا الأكتئاب الذي كنتِ فيه |
| depresyon ve katatoni için çok sık kullanılan bir yöntemdir. Tabi. | Open Subtitles | أنها تستخدم على نطاق واسع فى معالجة الأكتئاب والحالات المستعصية من الاغماء . |
| Onu depresyon ilaçları şişmanlattı. | Open Subtitles | أدوية الأكتئاب تجعلها منتفخة |
| Ve depresyon acıyı daha da arttırır. | Open Subtitles | الأكتئاب قد يجعل ألمها أسوأ |
| depresyon belirtileri geçmeye başladı. | Open Subtitles | بدأتْ أعراض الأكتئاب بالزوال، |
| depresyon onu içten içe yiyip bitirdi. | Open Subtitles | الأكتئاب زحف إليه كحيّه خانقة |
| depresyona meyilli birisiyim. | Open Subtitles | من الواضح, أننى أميل إلى الأكتئاب |
| Varsayımlı olarak, yoksunluk belirtileri gösteriyorduysa bu onda endişeye, depresyona ve hatta intihar eğilimine neden olabilirdi. | Open Subtitles | - أفتراضيا أذا كان يعاني من الأدمان كان يسبب له الخوف, الأكتئاب |
| Evet. Aynı zamanda depresyona da iyi gelir. | Open Subtitles | نعم, انه جيد أيضا من أجل الأكتئاب. |
| Ve stres depresyona yol açar. | Open Subtitles | والتوتر يقود إلى الأكتئاب |