| Onları tutuklayacak mısın? Korsan albüm işine girmedikleri müddetçe onlara elimi süremiyorum. | Open Subtitles | ، إنهم خارج نطاق سؤوليتي إلا إذا بدأوا التزوير في بيع الألبومات |
| Ben bile burada kaç albüm sattığını düşünemiyorum, ...çünkü çok uzun bir dönemdi. | Open Subtitles | لا أعتقد أني استطيع تخمين عدد الألبومات التي بيعت لأنها فترة طويلة |
| Baban bana albümleri gösterirken annenin bir resmi vardı ve ben... | Open Subtitles | عندما كان والدك يريني الألبومات الصور .. كانتهناكصورةلأمّك،وأنا. |
| Kimsenin duymadığı gruplardan yeni ve tekrar albümler olacak. | Open Subtitles | سوف يتضمن إصدارات جديده و سوف يراجع الألبومات الخاصه بفرق لم يسمع بها أحد |
| Sana bahsettiğim plakları getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت هذه الألبومات اللتي كنت احدثك عنها. |
| Aslında o albümlerin ikisini de sevmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، حقيقة لم يعجبني أيً من تلك الألبومات. |
| The Pretenders. Tüm zamanların en büyük çıkış albümlerinden biri. | Open Subtitles | المدعون، إنه أحد أفضل الألبومات على الإطلاق |
| Sayısız albüm şarkıları ve canlı konserlerinin ardından. | Open Subtitles | بعد هذا العدد الذي لا يحصى من الألبومات . و الحفلات المباشرة |
| 70'lerin başında üniversiteye gittiğimde, evliliğime kadar sürdürdüğüm devasa albüm koleksiyonum vardı | Open Subtitles | وعندما كنت في الجامعة في بداية السبعينات كانت لدي مجموعة ضخمة من الألبومات |
| - Ama eleştiriler çok iyiydi. - Eleştirmenler albüm sattırmaz. | Open Subtitles | لكن اعجبت النقاد النقاد لا يشترون الألبومات |
| Uyuşturucu satıyorsan albüm de satabilirsin. Çok kolay. | Open Subtitles | يمكنك بيع المخدرات و بيع الألبومات الأمر سهل |
| Bir albüm... şarkılarım satmadı söylemem için kendi şarkılarını verdiler bana. | Open Subtitles | أحد الألبومات .. أغانيّ لم تباع، إنهم أعطوني أغانيهم لأغنيها. |
| Almanya'da ilk üç albümleri yasaklandı: 'Canlı Canlı Yediler', | Open Subtitles | في ألمانيا، وحظرت الألبومات الثلاثة الأولى الجثة أكلة لحوم البشر. |
| müzik albümleri, araban hiçbir şeyden mahrum kalmadın. | Open Subtitles | الألبومات المسجلة، سيارتك الخاصة أنك لم تحتاج لأي شيء أبدا |
| albümler kapış kapış giderdi. | Open Subtitles | هذا لن يرسل الألبومات طائرة خارج المخزن |
| Duvarında asılı harika albümler var, ...ama acı gerçek şu ki, büyük şirketlerin desteği olmasaydı... onlardan yarısını bile dinleme şansın olmayacaktı. | Open Subtitles | ...لديك الكثير من الألبومات الرائعة على ذلك الحائط، لكن الحقيقة المحزنة هي أنه لم يكن بإستطاعتك سماع نصفها من غير وجود شركة ضخمة لتقديمها |
| Efendim, bayana plakları verseniz iyi olur. | Open Subtitles | سيدي يجب أن تُعيد الألبومات |
| albümlerin büyüleyici olduğunu biliyorum ama burayı büyükbabanı geldiğinde rahat edebileceği şekle getirmeme yardım etmene hayır demem. | Open Subtitles | أعرف الألبومات رائعة ولكن يمكن أن تساعدني كثيرا في الحصول على مكان اقامة حتى يكون لطيف وحميم عندما يأتي الجد |
| Zamanının en etkili albümlerinden biri olmuştu. | Open Subtitles | . وكان من أعظم الألبومات تلك الفترة |
| Sonraki 35 sene boyunca çocuklarını yetiştirdiler plak yaptılar turnelere çıktılar ve müziklerini beraberce icra ettiler. | Open Subtitles | في ال35 عام التاليين ربوا أولادهما و سجلوا الألبومات و تجولوا بالعالم و غنوا له معاً |
| Bu aralar, bir deneme albümü yapacağım... | Open Subtitles | في أحد الايام سوف انتج أحد الألبومات |
| Garajımda hala, on yıldır dinlemediğim sandıklar dolusu plaklar var. | Open Subtitles | ما زال لدي صناديق من الألبومات في الكراج أشياء لم أستمع لها منذ أكثر من عشر سنين |
| O albümlere dokunma. | Open Subtitles | لا تمسّ هذه الألبومات مهلاً، مهلاً |
| Bu albümlerden hiçbir şarkıyı konserde söyleyemiyorlar. | Open Subtitles | أي مسألة من هذه الألبومات يمكن أن تقوم حية من قبل الفرقة. |
| Sonraki 35 yıl çocuklarını yetiştirip müzik yaptılar turnelere çıktılar, birlikte dünyayı dolaştılar. | Open Subtitles | في ال35 عام التاليين ربوا أولادهما و سجلوا الألبومات و تجولوا بالعالم و غنوا له معاً |