| Babam gibi hareket edip burada seviştiğinizi görmezden gelsem çok daha kolay olacak | Open Subtitles | أوه لكان الأمر أسهل لو إستطعت أن أدعي أنك لا تمارسين الحب هنا |
| O gecenin nasıl gerçekleştiğini görsem çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون الأمر أسهل كثيرًا لو عرفت ما سيحصل ليلتئذ بالتفصيل |
| Kasap olarak iş bulabildim sadece. Bir kasap dükkanında iş bulmak daha kolaydı. | Open Subtitles | تمكنت فقط أن أصبح جزارا , كان الأمر أسهل أن أجد مكانا لي في دكان جزار |
| Aslında bir keresinde denemiştim ve bin kat daha kolaydı. | Open Subtitles | لكنني جرّبت واحدة مرة وكان الأمر أسهل بألف مرة |
| Verdiğim kararlar hoşlarına gitmediğinde böylesi daha kolay oluyor. | Open Subtitles | فهذا يجعل الأمر أسهل عندما لا تعجبهم القرارات التي أصدرها لهم |
| Açtıktan sonra insanların şifrelerinizi falan görmesi daha kolay oluyor. | Open Subtitles | و بمجرد أن تفتحها ، الأمر أسهل على الناس أن يذهبوا إلى هناك و يروا كلماتك السرية و تعلم ، يروا ، أكوادك |
| Gerçek bir bebekle çok daha kolaymış. | Open Subtitles | أن الأمر أسهل بكثير مع طفل حقيقي ، نعم |
| Eklemlerde bıçağı nasıl kullanacağını iyi biliyordu. kolay oldu. | Open Subtitles | كان يعلم كيف يقطع بالسكين حول المفاصل مما جعل الأمر أسهل |
| Renk körü olmasaydım çok daha kolay olurdu! | Open Subtitles | لو لم يكن عندي عمى ألوان، لكان الأمر أسهل بكثير |
| Daha da iyisi, uyanık, aşağı yapar olduğunu çok daha kolay tehdidi ortadan kaldırmak için. | Open Subtitles | و الأفضل ، لقد ابتعد مراقبهم و هذا يجعل الأمر أسهل كي نستأصل التهديد |
| Kendisi için gelip bizi görmek çok daha kolay olmalı. | Open Subtitles | كان الأمر أسهل عليه من القدوم والاطمئنان علينا بنفسه |
| çok daha kolay olacak inanın | Open Subtitles | سيكون الأمر أسهل إن ساعدتنا على إيجاد الفتاة. |
| Kaybolup işlerini yapmalarına izin vermemi söylediler. Herkes ne yaptığımın farkında olsa her şey çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | لقد اخبروني أن أجلس وأدع الأمور لهم لكان الأمر أسهل كثيرًا لو علم الجميع بما أفعله |
| Şu göçmenlik sorunu çözülseydi, her şey çok daha kolay olacaktı. | Open Subtitles | أنا حقاً أتمنى هذا سيكون الأمر أسهل بكثير إن قامت الهجرة بحل هذا الأمر |
| İlgilenmem gereken bir ekip varken işler çok daha kolaydı. | Open Subtitles | كان الأمر أسهل بكثير حين كان على القلق على طاقم واحد كل مرة |
| Hepimiz lisedeyken ve aynı zamanda aynı yerdeyken ortalığı karıştırmak daha kolaydı. | Open Subtitles | لقد كان الأمر أسهل بكثير عندما كنتُ أدبّر المشاكل... عندما كنّا جميعنا... في المدرسة الثانوية... |
| Ancak 21 yaşındayken herşey çok daha kolaydı. | Open Subtitles | لكن... عندما تكونين في الـ21 من عمركِ، سيكون الأمر أسهل. |
| Polisten duyunca daha kolay oluyor bazen. | Open Subtitles | بعض الأحيان يكون الأمر أسهل لو قيل من قبل الشرطة |
| Çünkü maskeyi takınca daha kolay oluyor. | Open Subtitles | لأن ارتداء قناع يجعل الأمر أسهل |
| Sanırım genç olunca daha kolay oluyor. | Open Subtitles | أجل, أظن الأمر أسهل حينما نكون صغاراً |
| Düşündüğümüzden daha kolaymış. | Open Subtitles | يبدو الأمر أسهل بكثير مما ظننا. |
| Ortakla beraber olunca çok daha kolaymış. | Open Subtitles | "هذا الأمر أسهل بكثير في وجود شريك" |
| Açık çek partneri olmamız ne kadar kolay oldu, farkında mısın? Evet. | Open Subtitles | أتدرك كيف سيكون الأمر أسهل و لديكَ شريك ذو تصريح حرّية؟ |