| Eğer şimdi vazgeçersek, şansımızı kaybederiz. sorun yok, hiç sorun yok. | Open Subtitles | إذا لم نتحرك الان، سنخسر فرصتنا الأمر جيد، الأمر جيد |
| Bu dile yabancıyım ama sorun yok, her şey kontrol altında. | Open Subtitles | أنا جديد هذه اللغة لكن الأمر جيد وتحت السيطرة |
| - Hayır, hayır. Herkesin içinde bir çocuk olduğu için sorun yok. | Open Subtitles | توجد طفولة في أي أحد، لهذا الأمر جيد |
| Dün gece ne yaşandıysa, Önemli değil. | Open Subtitles | مهما حدث الليلة الماضية الأمر جيد |
| Ciddiye almıyorsun, Önemli değil. | Open Subtitles | أنت لست صادقا.. لكن الأمر جيد |
| Benim için sorun değil, Bob. Fazla mesai parasını alacağız. | Open Subtitles | الأمر جيد بالنسبه لي, يا بوب سوف نحصل على أجر وقت إضافي |
| Senin için sorun yok. | Open Subtitles | إن الأمر جيد بالنسبة إليك. |
| - Hayır, şimdilik sorun yok. | Open Subtitles | لا، الآن الأمر جيد |
| Andrew, sorun yok. | Open Subtitles | الأمر جيد آندرو.. الأمر جي |
| sorun yok. | Open Subtitles | أنظري ,الأمر جيد |
| sorun yok. | Open Subtitles | الأمر جيد , أستمر |
| Hiçbir sorun yok. Gayet iyiyim. | Open Subtitles | هذا الأمر جيد بالنسبة لي |
| Nolan, Lacey'in seni kullandığı bir ilişkidesin ama senin için sorun yok. | Open Subtitles | َ(نولان) انت على الحدود من علاقة فاسدة مع (لايسي) لكن الأمر جيد معك |
| Önemli değil, pekâlâ. | Open Subtitles | الأمر جيد حسناً |
| Önemli değil. | Open Subtitles | الأمر جيد |
| Önemli değil. | Open Subtitles | الأمر جيد .. |
| Önemli değil. | Open Subtitles | الأمر جيد .. |
| Önemli değil. | Open Subtitles | الأمر جيد |