| Her zaman "erkek gibi olmak" tan söz eden sen değil miydin? | Open Subtitles | ألست أنت من كان يقول دائماً تعامل مع الأمر كرجل |
| Ama bunu erkek gibi kabulleneceğine başkalarını suçladı. | Open Subtitles | لكنه لم يتقبل الأمر كرجل وكان عليه إلقاء اللوم على أحد |
| Bunu bir erkek gibi karşılıyorsun! | Open Subtitles | منذ سبع سنوات هذا جيد أنت تتحمل الأمر كرجل |
| Ama bunu bir erkek gibi karşıladın ve buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | ولكنك تقبلت الأمر كرجل و أنا أحترم ذلك |
| Bir adam gibi davran! | Open Subtitles | واجه الأمر كرجل! |
| Bir adam gibi davran! | Open Subtitles | واجه الأمر كرجل! |
| Bir erkek gibi bununla yüzleşmek yerine panikledi ve seni bize karşı çevirmeye çalıştı. | Open Subtitles | ، وبدلاً من مُواجهة الأمر كرجل فزع وحاول قلبك ضدنا |
| Yakalandık. Sadece şu işi erkek gibi yapalım. | Open Subtitles | لقد قبض عللينا تقبلي الأمر كرجل |
| Bunu bir erkek gibi karşılayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنه سيتقبل الأمر كرجل |
| erkek gibi davran. | Open Subtitles | تقبل الأمر كرجل |
| Olsa da, bir erkek gibi aldı değil mi? | Open Subtitles | واجهت الأمر كرجل, أليس كذلك؟ |
| erkek gibi davran. | Open Subtitles | تقبّل الأمر كرجل |
| "erkek gibi karşılayacağını" mı? | Open Subtitles | سيتقبل الأمر كرجل"؟" |